menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kürtçe konuşabilmek ama okuyamamak, yazamamak…

22 0
06.06.2025

Neredeyse yarısı Kürt olan Tarsus’ta, lise yıllarında, “Şafak” adıyla bir dergi çıkartacağız, ben, Rıfat, İbrahim ve Ramazan, dört kafadar harıl harıl çalışıyoruz. Hatice, Eda, Feray da dışardan bize destek veriyor. Otuz iki sayfadan oluşan Şafak’ın taslağını çıkarttık. Rıfat’ın güzel desenlerinden birini dergiye kapak yaptık. Yasal zorunluluk gereği derginin sahibi ben oldum, Ramazan yazı işleri müdürü oldu, Rıfat da baş yazar. Diğer arkadaşlar da yayın kurulu üyeleri olarak yer aldı. Şiir, öykü, anı, deneme, tarih ve desenlerden oluşan dergiyi uzun uğraşlar sonucu el birliği ile Ramazan’ın temin ettiği bir daktilo ile baskıya hazırladık. O zamanlar Tarsus’ta dergi, kitap basma imkanı yoktu, elimizde dergi taslağı ile Adana’ya gittik, bulduğumuz ilk matbayla konuştuk, elimizde olmayan bilmem hangi yasal izin, resmi evrak, on sekiz yaş sınırı gerekçesiyle yetkiliden dergiyi basamayacaklarının cevabını aldık, eli boş Tarsus’a döndük…
*
Dili Türkçe olan ama tüm çabalarımıza rağmen baskıya veremediğimiz Şafak dergisinde Kürtçe bir şiire, bir yazıya da yer vermek istemiştik. Dördümüz de Kürt’tük, üstelik hem Kurmancî, hem de Dimilkî konuşabiliyorduk ama Kürtçe okuyup yazamıyorduk, ne Kürtçe alfebesinden ne de Kürtçe gramerden haberdardık. Kürtlerin yoğun yaşadığı Adana’nın, Ceyhan’ın, Mersin’in, Tarsus’un bulunduğu Çukurova bölgesinde tanıdığımız ne kadar siyasi kişi, kendimizce önemli bulduğumuz, değer verdiğimiz, idol kabul ettiğimiz politik şahsiyet, aydın, alim varsa hepisine tek tek gittik, başta adı lazım olmayan bir Kürt hareketinde yer alan siyasi abim olmak üzere hepsiyle bir bir görüştük, her biriyle Kürtçe ile ilgili sıkıntımızı, eksiğimizi ayrıntılı olarak konuştuk, kendilerinden dergimiz için Kürtçe bir şiir,........

© Tigris Haber