Ewrexê bakarken seni gördüm mirim…
Bir an yüreğimin şairi Feqiyê Teyran’ı düşledim Hêşet’in sırtlarından, öfkesine bittiğim Sulav şelalesinin bir hışımla vurup geçtiği uçurumdan bakarken sana, “Sîmir vejiya, hat ji Qatoyê Zêrîn, ji Ewrexa dildarên te, ji çiyayên ku warê me lê veşarî, em her lê veşarî, Feqî…” döküldü dilimden, ilk nisanın ilk çarşambasından bu yana Ezdaî yaşayan, Ezdaî toprağa, suya, rüzgara can veren gülistanım. Dinledim, yer gök duyar gibi olduğum sese, sesine öylece kapılıp gittim, tuhaf ama hala her bir taraftan yükselen top sesleri, suratı düşmüş dağlarla çevrili vadi boyunca yankılanan, tan Mikis’ten, Şax’dan, ölümsüzlük diyarı Faraşîn’den kükreyip gelen Botan suyunu çıldırtan insan çığlıkları geliyordu aradan........
© Tigris Haber
