menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

MODERN ÇAĞDA DİNDARLIK VE BİREYSEL SORUMLULUK

14 0
24.08.2025

Günümüz Türkiye’sinde dindarlık yeniden görünür oldu: cami avlularında, sosyal medyada ve toplumsal gündemin merkezinde yer alıyor. Ancak bu görünürlük, bireysel düzeyde modern çağın meydan okumalarına köklü bir yanıt veriyor mu sorusu hâlâ gündemde. Yanıt, ibadetlerin miktarından mı, yoksa ibadetle birleşen ahlak, adalet ve merhamet ilkelerinin günlük hayata hâkim kılınmasından mı ibaret olmalı? Bu sorunun yanıtı, dindarlığın toplumu birleştiren, güven veren ve hakikat üzere inşa eden bir güç olarak yeniden işlevselleşmesiyle yakından ilişkilidir.

İlk olarak temel eksene odaklanalım: bireysel ahlakın çözülüşü, ibadet ile gösteriş arasındaki ince çizgide kendini gösteriyor. Namaz, oruç, hac gibi ibadetler öne çıkarken, adalet, kul hakkı ve dürüstlük gibi değerler bazen ikinci plana itiliyor. Gerçek dindarlık, yalnızca cami duvarlarının ardında değil, iş yerinde, sokakta ve aile içinde sınanır. Bu sınav, kendi iç hesap verme mekanizmamızı devreye sokmaktan geçer. Peki, ibadetlerim gerçekten Allah için mi, yoksa toplum önünde “dindar görünmek” için mi? Dindarlığım iç dünyamı mı arındırıyor yoksa sadece kimlik kartımın bir süsü mü? Bu sorulara samimi cevap veremeyen bir dindarlık, toplumsal güveni sarsan bir çürümenin kaynağına dönüşebilir.

Ekonomi alanına geldiğimizde “helal kazanç” söyleminin pratikte nasıl sınandığı önemli bir mesele olarak karşımıza........

© Tigris Haber