Metin Altıok’la Monolog
Şeyhmus ATAK
Tutkulu ve tutuklu bir âşıkken senin o muazzam dizelerin esinlemişti beni içli bir şiir yazmaya:
"Işıyan gözlerinden akan masumiyete vurulmuştum. Ben öksüz bir çocuktum. Metin Altıok'un anamın bıraktığı yerden sarıl bana dizesini yalnızca sende bulmuştum."
Sonrasında o naif ve kalender şiirlerin beni daha da iyi dizeler yazmaya teşvik etmişti. Ah Metin abi, şu hayatta tanışamamanın içimi burktuğu üç beş şairden biriydin... Bu burukluk ömür boyu bir kıymık gibi batacaktı yüreğime, seni her okuduğumda ve andığımda.
Oysa Ahmet Erhan, "bana kalırsa bütün şairler akrabadır ve şiire şu ya da bu şekilde bulaşan her insan iyi insandır" demişti. Ben de şiire (b)ulaştıysam akrabaydık o hâlde. Şu murdar kâinatta övünç sayılacak ender şeylerden biriydi bu.
Yaşamın bunalttığı anlarda senin,
"Ben diyorsam eğer bilin ki o sizsiniz.
Ne çok şey paylaşıyoruz sizinle,
Sessizce ve belli belirsiz;
Kiminizle acıyı, umudu kiminizle."
Dizelerini anımsıyorum ya da
"Bir yarım umuttur elimizde kalan, göğüslemek için karanlık yarınları." Şurada dediğin gibi cılız umudumuzu kuvvetlendirecek yegane yolun; şiirin ve düşlerin gücüne sarılmak olduğunu belliyorum.
Ümitsizlik dergâhına her konuk olduğumda da senin,
"Yarın........
© Tigris Haber
