menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Herkes Kendi Hayatının Yükünü Taşır

8 1
14.02.2025

Hayatta her zaman her şey insanın gönlünden geçtiği gibi olmuyor. Her şey kendinden, kendince amacını içinde taşıyan bir nehir gibi akıp geçiyor. Nerede durgunlaşacağını, nerede coşacağını; nerelere uğrayacağını, nereleri es geçeceğini hayatın kendi akışı belirliyor ve bizi de içine alıp bildiği gibi sürükleyip götürüyor.

Oysa bizler her şeyi bildiğimizi zannediyoruz ama nerde, ne zaman başımıza nelerin geleceğini hiç bilemiyoruz. Bilinmezlerin içinde, hayatın kendi akışı içinde her an her şey olabilir. Rastlantılara mı, tesadüflere mi, Levh-i Mahfûz(alın yazısı)’a mı bağlı yaşıyoruz, bilmiyorum. Bildiğim, günlerin farkında olmadan su gibi akıp gidişidir. Tıpkı şairin dediği gibi: “Günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı”.

Dahası hayatımızın ritmi geometrik olarak katlanarak her geçen gün sürekli hızlanıyor ve bu hızlanmaya paralel olarak günlük koşuşturma ve uğraşlarımız da hızlanıyor ve her geçen gün hayatımızın külfeti artıyor. Rüzgârın güneşi karartmaya götürdüğü kara bulutların etkisiyle havanın ağırlaşması gibi. Bu durum, ruhsal ve bedensel sorunların yaşanmasının yanında herkesin kendine yetmesini ve de yalnızlaşmasını dayatıyor.

Kendim yalnız olmasam da hayatlarımızın pamuk ipliğine bağlı oluşu ve yaşam ritminin artmasına ilaveten bir de istemediğimiz ve arzu etmediğimiz şeylerin olması ya da umulmadık bazı şeylerin bir şekilde başımız gelmesi gerçek anlamıyla bel........

© Tigris Haber