İnançtan Ticarete Uzanan Kırılma; KATILIM BANKACILIĞI
15 Ağustos tarihli “Katılım Bankacılığı; Helalden Haramın Eşiğine” başlıklı yazım, beklenildiği üzere özellikle katılım bankacılığı cephesinde yoğun tepkiler doğurdu. Bu tepkiler, aslında yazının merkezinde yer alan rahatsız edici bir gerçeği yeniden görünür kıldı:
Katılım bankacılığı, “helal kazanç” idealinden hızla uzaklaşırken, eleştiriyi değil özeleştiriyi hedef tahtasına oturtmuş durumda.
Oysa bu ülkenin dindar insanları, yıllar önce “faizsiz finans” vaadine güvenerek bu sisteme yöneldi. İnanç hassasiyetleriyle, birikimlerini “katılım” adı altında değerlendirdiler. Fakat bugün gelinen noktada sorulması gereken sorular bir hayli fazla.
Fiktif mi, Gerçek mi?
Katılım bankalarının en çok övündüğü konu, “faturalı işlemlerle gerçek ticarete aracılık ettikleri” iddiasıdır. Peki o hâlde soruyorum:
Son 10 yılda yapılan ve finansmanını yaptığınız tüm faturalı işlemleri, geriye dönük olarak Maliye Bakanlığı’ndan teyit etmeye var mısınız?
Eğer sisteminizin bu kadar şeffaf ve helal olduğuna inanıyorsanız, bu denetimden çekinmeyeceğinizi düşünüyorum, şayet faturalar iptal edilmişse kar diye yazdığınız tüm tutarları bilançonuzdan çıkarmaya var mısınız?
Danışma Kurulları Nerede?
Bir diğer mesele: danışma kurulları…
Kâğıt üzerinde “dini kontrol........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein