YAPRAKLAR SARARIP DÜŞERKEN
Mümin Ağcakaya
Sabahın ilk ışığında Dicle Nehrinin kıyısı neredeyse görünmez hâlde. Sis, suyla gökyüzü arasındaki sınır birbirine karışmış. Suyun ufuk çizgisinin nerede bittiği gökyüzünün nerede başladığı ayırt edilemiyor. Birbirine karışmış durumda. Biraz sonra güneş yükseldiğinde havadaki sisten dolayı ağaçlar netleşemiyor. Ağaçlar sisler arasında kaybolmuş gibi duruyor. Ağaçların dalları gölgeler gibi duruyor. Doğa geceden kalma sakinliğini koruyor. Her şey yarım, eksik ama bir o kadar da huzurlu. İnsan böyle bir sabahı izlerken, dünden kalan yaşam sorunlarının ağırlığını bir kenara bırakıyor. Ne kadar hafiflediğin hissine kapılıyorsun. Doğadaki sessizlik kendisini dinleyene en anlamlı ve edebi sözcükleri fısıldıyor.
Sonbaharda geride kalıyor. Kış kapıya dayandı. İki mevsim........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein