Sanal Bağlar, Gerçek Yalnızlıklar
Bugün, tarihin en bağlantılı ama aynı zamanda en yalnız nesli olabiliriz. Sosyal medya bize binlerce arkadaş, onlarca grup, sürekli akan bir içerik seli sunuyor. Ancak tüm bu sanal hareketliliğin ortasında, derin bir sessizlik var. Neden? Çünkü gerçek bağlar, algoritmaların önerdiği "tanıdıklar" değil, yüreklerin buluştuğu anlardır.
Bir düşünün: Sabah uyanıyoruz, telefonlarımıza bakıyoruz, onlarca bildirimle karşılaşıyoruz. Bir arkadaşımız tatil fotoğrafı paylaşmış, bir diğeri siyasi bir görüşünü tweet'lemiş, bir başkası yemek fotoğrafı koymuş. Hepsi birbirinden renkli, hepsi birbirinden hareketli. Ama ekranı kapattığımızda, odağını kaybeden bir kamera gibi bulanıklaşıyor her şey. Çünkü o anların çoğu, gerçek bir paylaşımdan yoksun.
Eskiden bir mektup yazardık. Üzerine düşünür, kelimeleri özenle seçer, zarfa koyup postaneye giderdik. Beklemek, umut etmek, sonra gelen........
© Tigris Haber
