UNUTULMAYAN DEĞERLERİMİZDEN SEVGİLİ BABAM: " TARIK ÇIKINTAŞ "
Her genç kızın dünyasında babasının yeri çok farklıdır. Hani bilindik sözler vardır ya,
“ Baba ne kadar sağlamsa
Kızı o kadar dik durur…
“Baba ne kadar gülerse
Kızı o kadar hayat saçar…
“ Baba ne kadar hayatsa
Kızı o kadar yaşar…
Ne güzel önermeler değil mi? Bizler babalarımızın birer prensesiyiz. Bende öyleydim ama bu ancak 17 yıl sürdü. Hayat yolundaki cam kırıkları hepimizi farklı şekillerde yaralayıp, kiminin canını çok acıtıp derinden kanatırken, kimine az hasar bırakıyor. Babamı da, maalesef 2 yaşında geçirdiği menenjit hastalığı ile cam kırıkları çok derin bir yara bırakıyor.
Vahapağa hamamı sokağının başında bulunan Diyarbekir’in eski avlulu konağında 1924 yılında dünyaya gözleri açık gelse de, 2 yaşında yakalandığı bu amansız hastalığı ile 53 yıl kapalı gözlerle hayatını yaşar ve gönül gözleri ona ışık olur. Ne zordur karanlıkta yaşamak bilirmisiniz ? Empati kurup bir gün gözlerimi kapatarak günlük işlerimi yapmak istesem de ancak yarım saat dayanabildim bu duruma. Babamın yaşamış olduğu bu talihsiz hayat hikâyesinde, Babaannemin anneme anlattığı anılarında,2 yaşında dedemin Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı tezekli köyüne giderken, yazın sıcağında babamın çok ateşlenerek o günkü şartlarda doktora gecikmeli gitmesinin acı faturası ona kaybettiği gözleri olmuştur.
Dedemin tüm imkânlarını seferber etmesi maalesef işe yaramaz. Bir gözünü ne yazık ki kaybetmiştir. Diğer gözün çok az olsa da görme ihtimali onun gözünü kesinlikle kaşımamasından geçmektedir. Bu hassas duruma çok dikkat etseler de maalesef yaşının çok küçük olması bu olayın önüne geçememeleri diğer gözün de kapanmasına neden olur..
Büyük dedem Hacı Niyazi Çıkıntaş ‘ın kendi yaşadığı dönemde oldukça varlıklı bir insan olması, torununun eğitiminde hiç bir fedakarlıktan kaçınmadan yetişmesine büyük katkı sağlamıştır. 1930 yıllarda tayin olarak Diyarbakır’a atanan Nurosmaniye Camii hocası Hafız Akkuş ‘tan Kuran’ı Kerim ve Mevlüt dersleri aldırarak 3 yıl evinde misafir olarak kalmasını sağlamış ve onun çok iyi bir hafızı Kuran olmasında bu ilk adım olmuştur. Makamı ile okumuş olduğu mevlidi şerifi dinleyen insanlara yaşattığı duygu dolu dakikaların tadı bir başkadır. Müzik onun hayatında çok önemli bir yer tutar. 5 yaşında Dedemin evinde bulunan piyanoyu ayakta çalmayla başlar. Kulağı çok iyi........
© Tigris Haber
