SORULARIN PEŞİNDE: BİLİM, FELSEFE VE FARKINDALIK
Deneyimle Başlamak: Bilginin Kaynağı
İnsan zihni, dünyayı ve kendini anlamaya çalışırken sürekli bir yolculuk içindedir. Bu yolculukta elimizdeki en temel rehber, deneyimimizdir: yaşadıklarımız, gözlemlediklerimiz, hissettiklerimiz. Ama işin tuhaf yanı, deneyim her zaman net ve güvenilir değildir. Algılarımız, dilimiz, kültürümüz ve psikolojimiz deneyimleri şekillendirir; yani çoğu zaman gördüğümüz şey “gerçek” değil, kendi yorumumuzdur.
Düşünce, deneyimle beslenir. Ama deneyim problemli olunca, düşünce de bazen karmaşık ve çelişkili hâle gelir. Belki de asıl mesele şudur: Biz deneyime sahip olduğumuzu sanırız, oysa çoğu zaman deneyim bize sahip olur. Ve bunu fark etmeden üzerine bilim ve felsefe gibi büyük düşünce sistemleri inşa ederiz.
Görmemiz gereken şudur: Deneyim hem temelimiz hem de sınırımızdır; düşünceyi besler ama yanılsamalara da açık hâle getirir.
Bilim: Gerçekliği Ölçmek mi, Soruları Derinleştirmek mi?
Bilim, sistematik düşüncenin en güçlü aracıdır. Gözlemler yapar, deneyler kurar, ölçer ve test eder. Ama bilim de deneyimden beslenir ve dolayısıyla onun sınırlılıklarını taşır. Örneğin bir gözlem, sadece bizim algımıza bağlıdır; bir deney, araştırmacının bakış açısına ve paradigmasına göre şekillenir. Bugünün kabul edilen teorisi, yarının eski görüşü olabilir.
Bu yüzden bilim, esaslı doğrular sunmaktan çok geçici ve bağlamsal bilgiler ağı yaratır. Teknolojiyi ilerletir, hayatı kolaylaştırır; ama aynı zamanda zihnimizi daha fazla sorunun içine de çekebilir. Yani bilim hem çözüm sunar hem de yeni sorular doğurur.
Mesela sosyal medyada gördüğünüz bir haberin doğruluğunu test etmek gibi… Her........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon