menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

SİYASETİN YÖNSÜZLÜĞÜ VE ÇIKMAZIN DİBİ

13 1
25.11.2025

Dış Dünyadaki Krizlerin Evrenselliği

Yaşadığımız ülke, bölge ve dünya gerçekliğine baktığımızda, tarih boyunca krizler hep var olmuştur. Bu krizler yeni değildir; insanlık tarihinin farklı yoğunluklarda tekrar eden bir sıkışma hâlidir. Bugünkü kriz ise daha geniş, hızlı, görünür ve kapsamlıdır. Devletlerin, toplumların ve siyasetin merkezinde bu yoğun kriz hâli belirleyicidir.

Zihinsel ve Toplumsal Çıkmazın Paralelliği

Asıl soru şudur: Bu kriz dış dünyanın bir olgusu mudur, yoksa insan zihninin binlerce yıldır çözemediği kör düğümün dışa vurmuş hâli midir? Bir an durup bakınca şu çarpıcı paralellik fark edilir: Zihnimizdeki problem yoğunluğu ile dış dünyadaki problem yoğunluğu aynıdır. Zihnin gürültüsü, dış dünyanın gürültüsüne; zihnin karmaşası, toplumların ve siyasetin karmaşasına; zihnin çıkmazı, dünyanın çıkmazına denk düşer. Bu nedenle insan, kendi iç dünyasını dönüştürmeden dışarıda çözüm aradığında, aynı girdapta sadece başka yönlere savrulmuş olur.

İçsel Dönüşümün Kaçınılmazlığı

İçsel dönüşüm gerçekleşmeden dışsal dönüşüm mümkün değildir. Kendinde değişimi başlatmamış, kendi zihinsel düğümlerini fark etmemiş bir insan, en fazla mevcut kaosu yeniden üretir. İnsanlık binlerce yıldır aynı zihinsel yapılar ve bilinç kalıplarıyla yeni bir dünya kurmaya çalışıyor; sonuç ise sürekli genişleyen bir çıkmazdır. İnsan kendi kör düğümünü çözmeden dünya da çözemez; bireyin karanlığı ile toplumun karanlığı aynı kaynaktan beslenir.

Kendini Bilmenin Zorunluluğu

Siyasetin ruhu, insanın kendini bilmesinde saklıdır. Kendini tanımayanın sözü ve yönü tutarsız olur. Bugün ülkedeki siyasal alanın en temel sorunu, öz-bilinç eksikliğidir. İnsan........

© Tigris Haber