ÇÜRÜMENİN İZİNDE YÜRÜYEN İNSANLIK
Ormanın Sessizliğinde Görülen Hakikat
Ormanda çalışan bir işçi, bir gün şöyle demişti:
“Binlerce yıl önce bir yavşağın kurduğu yaşamı kimse değiştiremedi; herkes ona benzedi, onun yolundan gitti.”
Bir ormanın derin sessizliğinde, ağaçlarla iç içe yaşayan bu işçinin gördüklerini biz neden göremiyoruz? Görmeyi mümkün kılan ormanın sessizliği mi, yoksa görmemizi engelleyen bizim yaşadığımız yerlerin gürültüsü mü? Belki de orman işçisi, içsel sessizliğin aynasında bunu fark etmişti. Bizler ise kendi içsel gürültümüzün yankısından dolayı hiçbir şeyi göremez hale gelmiş olabiliriz.
Bir gün, birçok yönüyle bozulan bir insan veya grup, bozulan bir yaşam ve bozulan bir düzen kurdu. Bu, ‘zihnin ve belleğin tecavüze uğramasıydı.’ Bellek, kendi deneyimlerinin baskısıyla kirlenmiş, masumiyetini kaybetmişti.
Bu bir yaşam yıkımıydı. Algının bozulması, paylaşımın dumura uğraması, yaşamsal neşenin kaybolmasıydı. Yani her şey tersyüz edilmişti. Ve biz, bu bozuluşun izini takip ediyorduk.
Ormandaki işçi, bunu yapanın bir ‘yavşak’ olduğunu ve bizim de onun takipçisi olduğumuzu söylüyordu. İnsanlığın tüm........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein