ÇİÇEKLERİN DOĞA VE YAŞAMDAKİ YERİ
Bir Varlık ve Güzellik Manifestosu
Doğanın dili sessizdir; ama bu sessizlikte yankılanan anlamlar, kelimelerle tarif edilemeyecek kadar derindir. Çiçekler ve bitkiler, bu sessizliğin en incelikli anlatıcılarıdır. Konuşmazlar ama anlatırlar; yürüyemezler ama ulaşırlar; çığlık atmazlar ama varoluşun en yoğun çağrısını taşırlar. Onlar, yaşamın özünü taşıyan sessiz varlıklardır. Güzellikleri yalnızca biçimsel değil, varlıklarının bizde uyandırdığı hislerle ölçülür: huzur, sükunet, neşe ve bazen açıklayamadığımız bir hüzün. Çünkü çiçekler bize yalnızca yaşamı değil, aynı zamanda geçiciliği, ömrün kırılganlığını ve güzelliğin zamansızlığını da hatırlatır.
Tıpkı insanın ruhunda gizli olan o sırlı çekim gibi, çiçeklerde de benzer bir sır vardır. Renkleriyle, kokularıyla, biçimleriyle ve kök saldıkları toprakla kurdukları bağla bize bir şeyi fısıldarlar: öz. Bu öz, keşfedilmedikçe yalnızca “süs” olarak kalır. Ama bir kez sezildiğinde, çiçeğin yaşamla olan bütünsel bağı gözler önüne serilir. İnsan da özüyle buluşmadıkça yalnızca bir görüntüdür; ama özüne........
© Tigris Haber
