ANLIK YAŞAM DURUŞLARI
Hayat aslında anlık birer duruştur. İnsan yaşamı, birbirini izleyen devasa süreçler değil, küçük ama yoğun anların toplamıdır. Her an, bir duruşu içinde barındırır; bir tavır, bir yöneliş, bir bilinç hâli. Kişinin nasıl baktığı, nasıl dinlediği, nasıl beklediği, hatta nasıl sustuğu, hepsi birer duruştur. Bu duruşlar, yaşamın görünmeyen haritasını oluşturur. Bir insanın içsel kalitesi, onun bu anlara nasıl yerleştiğiyle belirlenir. Kimisi her anı zihinsel gürültüyle geçirir, kimisi o anın sessizliğinde kendini duyar. Zihinsel sadelik, bu ikinci hâlidir: anın içine sessizce yerleşmek.
Hayatın içinde çok fazla ses var. Herkes bir şey söylüyor, herkes bir şey gösteriyor. Ama seslerin arasında kayboldukça, insan kendini duyamıyor. Belki de insanın en büyük dönüşümü, artık bir şey söylememeye karar verdiği anda başlıyor. Çünkü sessizlik, teslimiyet değil; farkındalığın en yüksek hâlidir. Sessizlikte korku yoktur, çünkü “ben” yoktur. Kendini savunmak gerekmez; çünkü artık kimseye bir şey ispat etmeye gerek kalmaz. Dünya gürültülüdür, ama senin içindeki sessizlik ona sığar. O sessizlik bir sığınak değil, bir kaynak olur. O........





















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein