menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkçe, Kürtçe ve Farsça: Üç Dil, Üç Kimlik, Ortak Tarih

15 8
15.06.2025

Bazı diller yalnızca harflerden ibaret değildir; halkların acılarını, dirençlerini, sevinçlerini ve tarihlerini taşır. Bu toprakların üç büyük dili — Türkçe, Kürtçe ve Farsça — yalnızca birer iletişim aracı değil, üç büyük kimliğin taşıyıcısıdır. Her biri ayrı bir halkın sesi olsa da, kaderleri ve geçmişleri birbiriyle iç içe geçmiştir. Bugün bu üç dili karşılaştırmak, aslında bir tarih sorgusuna dönüşmektedir: Kim yazıldı? Kim anlatıldı? Kim susturuldu?

Farsça: Yazıtların ve İmparatorlukların Dili

Farsça, yazılı tarihte adı en erken duyulan dillerden biridir. M.Ö. 6. yüzyıla ait Behistun Yazıtı, Eski Farsçanın ilk büyük yazılı belgesidir. Ahameniş İmparatorluğu döneminde Farsça, imparatorluk dili olarak sistematik bir biçimde kullanılmış; sonrasında Sasani döneminde Pehlevîce olarak evrilmiş ve Zerdüşt kutsal metinleri (Avesta) bu dille yazılmıştır.

Farsça, tarih boyunca güçlü imparatorlukların desteğiyle gelişmiş, edebiyat ve resmi yazışmalarla kurumsallaşmıştır. Şair Firdevsî’nin Şehnâmesi gibi eserler bu dilin kültürel derinliğini yüzyıllar boyunca yaşatmıştır. Yazının gücüyle, Farsça sadece bir dil değil, bir medeniyet aracı hâline gelmiştir.

Kürtçe: Sessizliğin, Hafızanın ve Direnişin Dili

Kürtçenin tarihsel kökeni çok daha eskilere dayanır. M.Ö. 7. yüzyılda hüküm süren Medler, tarihçilerin çoğuna göre Kürt halkının atalarıdır ve konuşulan Med dili, Kürtçenin temel taşlarından biri sayılır. Ancak Med dili neredeyse tamamen........

© Tigris Haber