menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

HADİ GEL KÖYÜMÜZE GERİ DÖNELİM

8 0
latest

Anadolu coğrafyasında, bilhassa 1950'den sonra köyden şehre müthiş bir göç dalgası başlamış.
Göçün birçok sebebi olmakla beraber en önemli unsuru ekonomi olarak göze çarpıyor. Bizim tabirle geçim sıkıntısı. Doğduğu yerde doyamayanlar doyabilecekleri yeni yerlere göç etmişler.
Göç, bize atalarımızdan miras kalmış. Bir nevi göç bizim genlerimizde var. Atalarımız, Orta Asya'dan maişet temini için uzak diyarlara göç etmişler. Kuraklık baş gösterince doğdukları toprakları terk edip daha bereketli yerlere hicret etmişler. Aradan asırlar geçse de göç, dalga dalga devam ediyor. Göç, sadece kabuk değiştirmiş.
Ünlü hikayecimiz Memduh Şevket Esendal'ın bir hikayesinde okumuştum. Hikayeye göre 1950'li yıllarda İstanbul'da bir zelzele oluyor. İstanbul ahalisinin yarısı, 500 bin kişi, Galata Köprüsü'nün üzerinde toplanıyor. Buradan da anlaşılıyor ki o yıllarda İstanbul'un nüfusu bir milyon kadarmış. Aradan fazla bir zaman geçmemesine rağmen şimdilerde İstanbul'un nüfusu neredeyse yirmi milyona dayanmış. Nereden nereye!!!
Bu insanlar gökten zembille inmedi. Bizim insanlarımız. Eşimiz dostumuz, konu komşumuz, akrabamız, kardeşimiz… İnsanlarımız, kendilerine daha iyi bir hayat ve daha müreffeh bir gelecek sağlamak için göç etmek zorunda kaldılar.
Çokları, bir gün döneriz umuduyla yollara düştü. Pek dönen olmadığı gibi peşi sıra geride kalanları da sürüklediler. Gidenler ne köylü........

© Terme Bilgi Gazetesi


Get it on Google Play