TÜRK MEN
Yeniden ve kuvvetle, göğsümü şişirerek bir daha haykırıyorum:
Biz Türk’üz, var mı bir diyeceğiniz?
-Kim sen?
-Türk men.
Dört kelimelik bu karşılıklı konuşmanın anlamı şöyle? “-Kimsin? -Türk’üm.”
Aziz okuyucular, sizce bu karşılıklı konuşma nerede ve ne zaman geçiyor? 20. yüzyılda İstanbul’da, Selanik’te, İzmir’de, Ankara’da, Bakü’de olabilir mi? Veya günümüzde Türkiye’de geçmiş olabilir mi? Belki de 19. yüzyılda geçmiştir.
Neyse sizi fazla düşündürtmeyeyim. Bu konuşma, 11. yüzyılda Dîvânu Lugâti’t-Türk’te geçiyor. Kâşgarlı Mahmut, Türklerle ilgili bir kutsi hadisi, Türklerin özelliklerini ve bir şiiri aktardıktan sonra, 11. yüzyılda iki Türk karşılaştığı zaman birbirleriyle böyle konuştuğunu bize bildiriyor. Metnin ilgili bölümünü 2014’teki Türk Dil Kurumu yayınından aynen veriyorum (s. 151).
… Ne var ki biz daha önce Türk’ün Allah tarafından verilmiş bir isim olduğunu söylemiştik. Bize şeyh, imam ve zahid Huseyn bin Xalef el-Kâşgarî haber verdi ve kendisine de İbnu’l-Garqî’nin haber verdiğini söyledi. Ona da âhir zaman hakkında yazdığı kitabında İbni Ebi’d-Dünyâ diye tanınan şeyh........© tarihistan.org
