menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İnsanın gücü hakikatin gücü…

17 1
10.10.2025

Hak, hukuk, adalet, eşitlik, özgürlük, kardeşlik gibi onlarca kavram ayaklar altında daha bir ezildi 21.yy’ın başlamasıyla. Oysa onlar adına ne savaşlar verilmiş ne emekler harcanmış ne hayatlar feda edilmişti. Kapitalizmin doğuşundaki adaletsizlik ve insan iten maya 21.yy’da bir büyük varlık sorununa dönüştü. İdealize ettiği ve kapladığı alanı dolduramadığı için kökü insanlık kadar eski kötü ve kötücül rejimler, yollar ve yöntemler ortalığa döküldü. Eğer demokrasi kapitalizmin bir makyajı değil gerçekten hakikati olsaydı Trump gibi bir sembol doğmazdı. Doğamazdı. Fransa, Belçika, Hollanda ve hep gizli planlayıcı İngiltere'nin Ortadoğu, Afrika ve Asya’daki bencil hamleleri zamanla törpülenir, hakkın ve hukukun yeşerdiği bir iklim etkisi yapardı. Oysa Fransa, Cezayir Savaşı sırasında, çölde iki keçisinden başka varlığı olmayan bir bedevinin o iki keçisine ateş edip öldürerek gerçek ruhunu dışa vurmuştu. Her iki dünya savaşı da batının kendi içindeki egemenlik kavgasının sonucuydu. Onları kurtaran da kendi çocukları Amerika oldu. Avrupa Birliği bu kavga tekrar edilmesin diye yaratıldı lakin derin, çok derin çatışmalar bugün onun varlığını da sarsıyor. Fransa'daki güncel kriz doğrudan bununla ilgilidir. Almanya, Rusya, Amerika( İsrail) ve Avrupa birliği üçgeninde aldığı darbeleri geleneksel koalisyon kültürüyle aşmanın derdinde. Almanya’dan yükselen entelektüel bir ses yok bu arada. Edgar Morin, Amin Mallouf, Lenoir, son hakikatli sesleri çıkardılar Avrupadan.Kapitalizm yaratıcılığı da kısırlaştırdı sonunda.

Hakikat bugün Türkiye’de ise sadece bir muğlak alanda soğurulmaya çalışılıyor fakat işin aslı öyle değil. Hakikat söz ve düşüncenin parlayan yıldızıdır ve eleştirel akılla yaratıcı idrakin sanat teknesinde yoğurmasıyla oluşur. Devlet, kurum, şirket, inanç üstüdür. Bir yerde bir haksızlık, hukuksuzluk, kabul edilmesi mümkün olmayan olay başladığında dengelere değil insan özünü gözetir. Azdır hakikati tutanlar ve onun peşinden gidenler fakat bir kere ateşi parlattıklarında etkileri yüksek olur. Nitekim artık bir devletler, dinler, şirketler, dengeler meselesi olmaktan çıkıp insan olma davasına bürünmüş Gazze vahşeti hakikatin uyanışına vesile olmuş gözüküyor. Sumud Filosu ismiyle, Akdeniz’in medeniyet yaratmış sularına açılan nice hakikat temsilcisi insan tam da bunu, kapitalizmin şımarık çocuğu değil patronu terörist İsrail devletinin kalbine doğru yol aldı. O kalbin sekteye uğrayıp durması en büyük dileğimizdir.

Devletlerin, şirketlerin, kurumların ellerinde para ve iktidar tutanların mutlaka ince hesapları olur ve tarihte hakikat çizgisinde nadiren görülür hakikatli davrandıkları. Hep birbirlerinden bir şey isteyerek, mal alıp satarak, alttan alta tehdit yürütüp asker göstererek çözüm ararlar. Bugün dünyada ne kadar sorun yumağı olmuş yer varsa onların eseridir. Ne........

© tarihistan.org