Amerika’da yargıçlar var: Harvard, Trump’ın şerrinden nasıl kurtuldu?
Diğer
24 Mayıs 2025
ABD ve dünyanın en prestijli üniversitelerinden Harvard her yıl olduğu gibi 1979 yılında da okula başvuran binlerce öğrencinin kompozisyonunu, CV’sini, tavsiye mektuplarını incelemiş, nihâyetinde çok az sayıda öğrenciyi kabul etmişti. Başvuru sonuçları açıklanınca hayal kırıklığı yaşayanlar arasında 18 yaşındaki Allison Dale Burroughs da vardı. Babası Harvard mezunu olan, Harvard’ın bulunduğu Boston şehrinde doğup büyüyen bu genç kadın için Harvard büyük bir hayaldi. Harvard’dan ret alan genç kadın, kırsal bir eyalet olan Vermont’ta bulunan butik ama prestijli bir “liberal arts” (temel bilimler) okulu olan Middlebury College’da okudu; lisans eğitiminin ardından ABD’nin en prestijli hukuk fakültelerinden biri olan Pennsylvania Law School’u bitirdi; özel sektöre atıldı.
Allison D. Burroughs’u yüklü bir maaş aldığı beyaz yaka büro avukatlığından kurtaran ise ABD’nin ilk siyah başkanı Barack Obama oldu. Obama, 2014 yılında Burroughs’u doğup büyüdüğü Massachusetts eyaletine federal bölge yargıcı olarak aday gösterdi, Burroughs senato onayını aldıktan sonra göreve başladı.
Burroughs, her federal hâkim gibi ABD’nin federal konularda, eyaletlerin üstünde bütün ABD’de geçerli olan hukuka ve eyaletlerarası anlaşmazlıklara ilişkin hukukî uyuşmazlıkların çözümü ile yetkili. Fakat ne tesadüf ki isminin Amerika tarafından duyulmasına, kendisini 45 yıl önce reddetmiş Harvard Üniversitesi’nin açtığı bir dava vesile oldu.
Burroughs, Amerika’da iktidarın iradesine karşı “hukuk diyebilen yargıçlar var” dedirtircesine Harvard’ın fişini çekmek isteyen Trump’a set çekti; Trump’ın sopası ile Harvard’ın arasına girdi ve Trump yönetiminin yabancı öğrencilerin alınmasını, Harvard’da okumasını yasağına ilişkin yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Böylece 400 yıllık Harvard Üniversitesi’nin bir dünya üniversitesi olma iddiasını zamanında reddettiği, kapısından içeri almadığı bir hukukçu kurtarmış oldu.
En azından şimdilik. Zira Harvard’ın başı Trump ile feci derecede belada.
Harvard, Trump ve Cumhuriyetçilerin uzun süredir hedefinde. Özellikle Christopher Rufo gibi muhafazakâr kanaat önderleri son on senedir Harvard gibi prestijli üniversitelerin “Marksist ve küreselcilerin” işgali altında olduğunu, Çin ve Hindistan’dan yabancı öğrencilerin bu üniversiteler aracılığıyla ülkeye sokulup Amerikalı gençlerin önüne geçirildiğini, Demokrat Parti’ye yakın liberal hocaların muhafazakâr öğrenciler ve az sayıdaki muhafazakâr hocalara karşı ayrımcılık yaptığını ileri sürüyor; bu üniversitelerdeki ırksal çeşitlilik, cinsiyet eşitliği, LGBT hakları gibi konularda duyarlılığı (Cumhuriyetçilere göre bu woke’luk) eleştiriyor, üniversitelerde beyaz ve heteroseksüel erkeklerin ayrımcılığa uğradığını iddia ediyordu. Trump’ın başkan yardımcısı ve Trump’tan çok daha başarılı bir Trumpçı olan JD Vance’nin en ünlü konuşmalarından biri de “üniversiteler ve profesörler bir numaralı düşmanımız, bu ülkenin en büyük düşmanı” temalı bir öfke nöbetiydi.
Trump’ın temsil ettiği bu yeni sağ muhafazakârlığın, üniversitelere dair öfkesini artıran bir diğer husus ise Filistin gösterileri oldu. ABD’nin başarılı üniversiteleri iki senedir yoğun katılımlı ve ses getiren Filistin eylemlerine sahne oluyor. Harvard gibi üniversitelerde öğrenciler bahçeye kamp kuruyor, dersleri boykot ediyor, Filistin üzerine etkinlikler düzenliyor. 2024 seçimlerinde Trump’a yatırım yapan İsrail lobisi de bunun üzerine Trump’tan bu eylemlere katılan, destek veren yabancı öğrencileri sınır dışı etmesini, bu öğrencilere ve eylemlere yönelik yeterince tedbir almayan üniversitelere yaptırım uygulamasını istemişti. Nitekim Cumhuriyetçilerin kontrolünde olan Temsilciler Meclisi uzun bir süredir McCarthy dönemindeki “kızıl komünist avını” aratmayan sorgu duruşmalarıyla bu üniversitelerin rektörlerini sorguya çekiyor, hatta baskı kurup itibarlarını zedeleyerek istifa etmelerine bile sebep oluyordu. Harvard da Cladunie Gay gibi popüler bir rektörünü, hatta ilk siyah rektörünü bu uğurda kaybeden okullardan biri olmuş, Obama’nın desteğine rağmen Rektör Gay, İsrail destekçisi mezunlar ve bağışçıların yoğun lobi faaliyetleri karşısında........
© T24
