menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Silivri Cezaevi’nde: Merdan Yanardağ ile Fatih Altaylı’yı ziyaret

30 1
previous day

Diğer

05 Aralık 2025

Merdan Yanardağ

“Bol bol casusluk romanları okuyorum. Stalin’in Dışişleri Bakanı Molotof’un anılarında var, 1937’de Sovyetlerde icat edilen casusluk suçlamasıyla parti kadrolarının nasıl tasfiye edildiğini anlatıyor. İngiliz istihbaratını anlatan kitapları da okuyorum.”

TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni, 24 Ekim’den bu yana Silivri’de tutuklu Merdan Yanardağ sohbetimize bu sözlerle başlıyor.

* * *

Hani, büyük futbol maçları olur, girişte uzun kuyruklar oluşur, stadyum tıklım tıklım dolar, kalabalık sokaklara taşar ya...

“Silivri Cezaevi”, yeni adıyla “Marmara Ceza İnfaz Kurumu” önceki gün bu manzaralara sahne oluyor. Orada yatan binlerce tutuklu ve hükümlünün yakınları akın akın ziyarete geliyor. Özellikle siyasi tutuklulardan, avukatlarından, ziyaretçilerinden insanı kahreden ortak söylem öne çıkıyor:

“Burada yatanların hiçbiri neden burada bulunduğunu bilmiyor, çünkü burada hukuk yok.”

Önceki gün değerli meslektaşlarımız Merdan Yanardağ ve Fatih Altaylı’yı ziyaret için Silivri’ye gidiyoruz Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Konsey Yüksek Kurul üyesi avukat Burcu Öztoprak ile yine üye ben.

Ziyaret izni için Pınar Türenç “Basın Konseyi adına” Adalet Bakanlığı’na başvuruyor, bir süre sonra “Bakanlık İzni” çıkıyor, izin çerçevesinde iki meslektaşımızla görüşüyoruz. Ayrı ayrı, birer saat önce Merdan, arkasından Fatih ile açık görüşte, karşılıklı oturarak hasret gidermeye çalışıyoruz, zaman zaman gözlerimiz dolarak, birbirimize sarılarak, umut hep yanımızda.

O arada dikkatimi çekiyor:

Görevli personel iyi eğitimli, herkese yardımcı ve nazik. Aralarında atanamayan öğretmenler var.

İçeri girerken telefon, kalem, yüzük, saat, kolye, cüzdan, şapka, atkı ne varsa alınıyor, emanete bırakılıyor. Üst baş araması, kemerler, ayakkabılar çıkartılıyor, dedektörlü hassas kapıdan geçiliyor, kimlik tespiti, göz taraması, ziyaretçi kartı görüşmeye artık hazırız. Tutuklu ve hükümlüler de, görüşmeye gelirken ve hücrelerine dönerken aramadan geçiyor.

Önce Merdan ile görüştüğümüz için bugün onunla, yarın da Fatih ile sohbetimizi aktarmayı düşünüyorum.

Tutuklandığından bu yana Merdan üç, dört kilo veriyor. Sağlıklı görünüyor, yattığı tek kişilik hücrenin 22 metrekarelik avlusunda sabahları on bin adım atıyor. Sarılıp tokalaştıktan sonra, oturur oturmaz Merdan:

“Beşinci sınıf ilkel bir kumpasla karşı karşıyayız, Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan, ben ve Hüseyin Gün adındaki kişi casuslukla suçlanıyoruz.

Henüz iddianame yok, bu kumpasın iki amacı var.

İlki, etkin bir kanal olan TELE 1’i susturmak. RTÜK’le ceza........

© T24