menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Acı kaybımız!

76 16
24.08.2024

Diğer

24 Ağustos 2024

Bütün hayatını "kazanmaya" adayan insanoğlunun nihai tabelasında "kaybettin" yazıyor.

Genç ya da geç ve geçken bile kaç 10 yıl daha fazla acaba?

Geri kalan ömrünü para, başarı, aile, zafer, mal mülk dışında, insan, huzur, mutluluk "kazanmaya" adadığını düşünüyorsun ve hara güre öyle geçiyor… Ama o kadar çok kaybediyorsun ki aynı zamanda. "hayatını kazanmak" ile "tüketmek" veya "hayatına kazandıkların" ile "hayatından kaçıp ya da kayıp gidenler" ince bir çizgide oynaşıp duruyor.

Sanırım doğduğumda doğal olarak ilk "kazancım" anne babaydı. Başka ne olacak! Gerisini bilemem, hissedemem. Doğduğun yer ve ortama göre, genetik veya derin yoksulluk gibi bazı miraslar yüzünden "kaybederek" de başlamış olabilirsin tabii; o da var bu "haybeden" olmasa da "kaybeden" hayatta.

Sonra bu kazancı idrak edemeden babamı kaybettim, henüz okuma yazma kazanmadan.

Sonra okul, not, başarı filan kazanmak gerekti. Aynı durumda olan ve yılları öyle geçen birçok sınıf arkadaşım, 15 yılı aşkın eğitimler sonucunda "meslek ve aile kazanırken" ömürlerinin sinsice tükendiğini bilemeden genç yaşlarda kayboldu.

Çocukluğunun nice insan kazancı, akrabalar, arkadaşlar, sevdiklerin yolculuğun boyunca kayboluyordu. Sadece ölüm değil, ama zaten "acı kaybımız". Lakin yakınlıklar mesafeye, hayatındaki insanlar "canlı kayıplar"a dönüşüveriyordu.

Bir yandan "keşkeler" birikiyordu. Ve nedense en çok "kayıplara karışırken" değil, gerçekten "kayıp" olunca sökün ediyordu: "Keşke daha çok vakit geçirmiş olsaydım, keşke kırmasaydım, keşke kırılmamış ve uzaklaşmamış olsaydım, keşke sevdiğimi bilse ya da unutmasaydı, keşke sevgisini kaybetmemiş olsaydım. Bunların çoğu "keşke" den önce, epey önce "iyi ki"ydi. Tabii tersi de mümkün. Keşke hiç olmasaydı ve iyi ki artık yok gibi!

"Hatıralar ve iyi günler, yaşanmışlıklar, mutluluklar" mı kalıyordu geriye? Fotoğraf albümü gibiyse, evet. Yoksa öfke, nefret, soğukluk, onca güzel anının ve zamanın üzerine bir kül yağmuru gibi çöken "kötü günlerimiz, kötülükler, kötülük sandıklarımız" onları silmese de, karartabiliyordu.

Sadece insanlar değil, ortak anılar ve "güzel günler" de ise sise karışıveriyordu.

Olur a, daha idealist kazanmalar da ummuşsundur. Öyle oldu bende. Hâlâ da ayakta tutan odur: Daha iyi bir toplum, daha iyi bir toplumsal hayat, daha iyi bir dünya gibi. Bunların ya "kayıplar" ya pes ettirdiğini, ya "baskılar"la bizzat nice insanı "kayıp" kıldığını görüyordun. İdeal olan kayıpla, yenilgiyle iç içeydi. Kimi ufak kazanım, ufuktaki nice hedefin........

© T24


Get it on Google Play