Kayıp kimlikler sahnesi: Sosyal medya (1)
Diğer
03 Temmuz 2025
Bu yazımda “gösteri toplumu” kavramı üzerine düşünmek istedim. Guy Debord’ın aynı başlıkla yayımladığı kitabının üzerinden 58 yıl geçti ve aynı kavram üzerinden hâlâ tartışılabileceğini düşünüyorum. İçinde yaşadığımız şu “sosyal medya” girdabında her birey kendi yaşamının hakikatini baskılanırcasına estetize edilmiş görüntüleriyle kendileri olmayan bir kimlik inşa etmeye çalışıyorlar. Bunun altında yatan nedenleri merak ediyorum: Estetize edilmiş yüzler… Bir tür görsel jenesis gibi... Bir başoyuncu gibi kendini sürekli gösteri halinde hissetmek bir yerde yapay kimlik sorunsalına dönüşüyor...
Guy Debord’un “Gösteri Toplumu” adlı eseri, aslında pek çok açıdan çağdaş dünyamıza çok yakın bir eleştiri yapıyor. 1967’de yazılmış bu kitap, kapitalist tüketim toplumunun bireyleri nesneleştirip onları pasif birer izleyiciye dönüştürerek gerçeklikten koparmasıyla ilgili bir analiz sunuyor. Günümüzde bu “gösteri” kavramı -öyle görünüyor ki- sosyal medya ile çok güçlü bir şekilde tekrar hayat bulmuş durumda.
Sosyal medya, bireylerin kendilerini sürekli olarak dışarıya gösterdikleri ve bir tür “gösteri” ortaya koydukları bir alan haline geldi. Fotoğraf, video ve metinler paylaşmak yoluyla her birey, kendisinin estetik bir temsilini yaratıyor. Ancak bu temsil genellikle gerçekliği değil, bir tür idealize edilmiş kimliği yansıtıyor. Bu durum Debord’un tarif ettiği gösteri toplumunun bir nevi evrimleşmiş versiyonu gibi. Bireyler kendilerini sürekli “gösterme” çabası içinde, sanki daha gerçek, daha özgün, daha önemli bir kimlik yaratmaya çalışıyorlar ama bu aslında çoğu zaman daha yapay, daha yüzeysel bir kimlik........
© T24
