menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Seçmece soruşturmalar, davarebe ve dalavereler…

21 2
09.09.2025

Diğer

09 Eylül 2025

Fotoğraf: Anadolu Ajansı

Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), özellikle siyahilere karşı yürütülen adli süreçlerde ırk ayrımcılığını ortaya koymak amacıyla kullanılan önemli bir kavram var. İngilizce “selective prosecution” deniyor ve Türkçeye “seçmece soruşturma” şeklinde çevrilebilir.

Bu kavram, ceza adalet sisteminde savcıların aynı suçu işleyen kişiler arasından bazılarını soruşturmaya/kovuşturmaya tabi tutarken diğerlerini görmezden gelmesi anlamına geliyor. Burada sorun, seçici davranılmasında değil. Irk, din, cinsiyet ya da siyasi görüş gibi yasaklı nedenlere dayanmasında…

Örneğin, aynı suç işlendiğinde beyazlara dava açılmayıp siyahlara dava açılıyorsa, bu seçmece kovuşturmadır.

Gerçi savcıların her vakada farklı tercihler yapması tek başına sorun yaratmaz. Zira her iddia, derhal soruşturma açılmasını gerektirmez. Bu bakımdan bir ölçüde seçicilik, savcılık işlevinin doğasında var. Ne var ki ayrımcılık amacıyla yapılan seçicilik, açıkça eşitlik ilkesinin ihlaline neden olur.

Burada kritik nokta şu: Bir kişi kendisine yöneltilen soruşturmanın “seçmece” olduğunu iddia ettiğinde, yalnızca “başkalarına dava açılmadı” demesi yetmiyor. Bu iddianın bir miktar kanıtla desteklenmesi gerekiyor.

ABD Yüksek Mahkemesi’nin United States v. Armstrong (1996) kararına göre, sanık, hem ayrımcı etkiyi (benim durumumdakilere dava açılmadı) hem de ayrımcı amacı (bu........

© T24