Seçmece soruşturmalar, davarebe ve dalavereler…
Diğer
09 Eylül 2025
Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), özellikle siyahilere karşı yürütülen adli süreçlerde ırk ayrımcılığını ortaya koymak amacıyla kullanılan önemli bir kavram var. İngilizce “selective prosecution” deniyor ve Türkçeye “seçmece soruşturma” şeklinde çevrilebilir.
Bu kavram, ceza adalet sisteminde savcıların aynı suçu işleyen kişiler arasından bazılarını soruşturmaya/kovuşturmaya tabi tutarken diğerlerini görmezden gelmesi anlamına geliyor. Burada sorun, seçici davranılmasında değil. Irk, din, cinsiyet ya da siyasi görüş gibi yasaklı nedenlere dayanmasında…
Örneğin, aynı suç işlendiğinde beyazlara dava açılmayıp siyahlara dava açılıyorsa, bu seçmece kovuşturmadır.
Gerçi savcıların her vakada farklı tercihler yapması tek başına sorun yaratmaz. Zira her iddia, derhal soruşturma açılmasını gerektirmez. Bu bakımdan bir ölçüde seçicilik, savcılık işlevinin doğasında var. Ne var ki ayrımcılık amacıyla yapılan seçicilik, açıkça eşitlik ilkesinin ihlaline neden olur.
Burada kritik nokta şu: Bir kişi kendisine yöneltilen soruşturmanın “seçmece” olduğunu iddia ettiğinde, yalnızca “başkalarına dava açılmadı” demesi yetmiyor. Bu iddianın bir miktar kanıtla desteklenmesi gerekiyor.
ABD Yüksek Mahkemesi’nin United States v. Armstrong (1996) kararına göre, sanık, hem ayrımcı etkiyi (benim durumumdakilere dava açılmadı) hem de ayrımcı amacı (bu........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d