menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Paramount Otel soruşturmasının hatırlattıkları

119 23
21.10.2025

Diğer

21 Ekim 2025

Paramount Otel

Tuz, uzunca zamandır kokmuş durumda yaşadığımız coğrafyada.

Kokma sebebi, iktidarın, muhalif gördüğü isimlere yönelik “ifade ve düşünce özgürlüğü” başta olmak üzere, sesin yükseltilmesine karşı yürüttüğü cadı avı değil elbette.

Tersine, iktidar olmanın olanaklarından faydalanan iktidar destekçileri ya da destekçisi görünenler. Olanakları özellikle para ve makam/mevki merkezinde kullanıp bireysel veya grupça menfaat sağlamaları tuzun kokmasının önde gelen gerekçesi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, geçen hafta bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Bu satırların yazarı da buluşmadaydı.

Görüşmede; Babacan soruları yanıtlarken, dikkat çekici bir değerlendirmede bulundu.

Söz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden aday olup olamayacağına geldiğinde DEVA Partisi lideri, yakın geçmişte bu konudaki itirazını hatırlattı. Erdoğan’ın anayasa gereğince neden aday olamayacağı yönünde itiraz ettiklerinde karşı cepheden gelen yanıtı şöyle aktardı:

“Erdoğan’ın aday olamayacağı daha önce de gündeme geldiğinde en çok itirazı yapan, menfaat şebekesiydi. Menfaat şebekesi, bu tek merkezden yönetimi çok seviyor. Hatırlarsanız 2014’te Erdoğan partisiz cumhurbaşkanı oldu bir süre. Partisizdi. O dönemde dediler ki ‘Efendim, siz sakın memleketin başından ayrılmayın. Ülke mahvolur.’

Diyemediler ki ‘Biz, sizin üzerinizden menfaat sistemleri kurduk. Siz giderseniz bizim menfaatlerimiz mahvolur.’ “Ülke mahvolur” dediler. Onu da öyle ikna ettiler. Yani ‘Aman gitmeyin efendim. Aman Allah sizi başımızdan eksik etmesin’ diye... Dolayısıyla bu söylediğime de en büyük itiraz şimdi o menfaat şebekelerinden gelir. Onlar ne demek istediğimi gayet iyi anlıyor da…”

* * *

Babacan’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı etkilemek isteyen “menfaat şebekeleri” açıklaması, son günlerde örnekleriyle gündeme gelmeye başladı tek tek.

İki aydır neredeyse haftada iki kez savcılıkların iktidar yanlısı kişiler ya da gruplara yönelik adli operasyonlarıyla güne başlıyor ülke insanı.

Bilhassa Başsavcı Akın Gürlek yönetimindeki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, muhalefet belediyelerine yönelik yolsuzluk soruşturmalarının yanı sıra iktidara ve Cumhur İttifakı’na yakın olduğu söylenen bazı isim ve şirketlere yönelik yolsuzluk dosyalarının kapaklarını açıyor bir süredir.

Gözaltılar var, tutuklamalar var.

Her bir dosyanın içeriği birer bomba adeta. Birbiri ardına açılması sebebiyle her ne kadar sıradanlaşmaya çalıştırılsa da dosyaların içerikleri AKP ve MHP’nin sinir uçlarına dokunacak cinsten.

Devletin önemli kurumlarındaki önemli isimler dosyaların şüphelileri. Önceleri alt düzeyde olan kamu personeli şüphelilerin yerini........

© T24