Dorukhan Büyükışık dosyası: HSK, soruşturma açmamakta neden ısrarcı?
Diğer
20 Mayıs 2025
Dorukhan Büyükışık, babası Emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık ile
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma sonucunda cinayet iddiasıyla dava açılması, Büyükışık ailesi için önemli dönüm noktası oldu.
Emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık, yedi yıl önce “intihar etti” denilen evladı Dorukhan Büyükışık’ın intihar etmediğini, İzmir’in ünlü ailelerinden Tanyerler’e ait inşaat alanında çalışanlarca “hunharca öldürüldüğünü” kanıtladı.
İzmir Başsavcılığı’nın resmî açıklaması dışında iddianame, henüz ailenin avukatlarına ulaştırılmadığı için katil zanlılarının Dorukhan’ı hangi gerekçeyle katlettikleri şimdilik netleşmedi.
Kesin olan, inşaat firması çalışanlarının Dorukhan’ın hayatını sonlandırdıkları, ardından inşaat firmasının devreye girip siyasi ve ticari nüfuzunu kullanıp cinayeti intihar eylemine dönüştürmek için çaba sarf ettikleri, bu çaba için de aralarında yargı, polis ve jandarma personelinden destek aldıkları, soruşturmanın kapatılması amacıyla adeta özel bir yapılanmaya giriştiklerinin belirlenmesi.
Hatır ilişkisi çerçevesinde kamu görevlilerinin söz konusu olayda nüfuzlu aileye destek vermeleri, hangi amaçla hangi vicdana sığar bilemiyorum.
Büyüteç’in takipçileri, eylül 2023’ten bu yana dosyanın her aşamasından bilgi sahibi oldu. TSK’dan emekli olduktan sonra eşi ve oğluyla yeni yaşam modeline geçip mutluluk içinde yaşamayı planlayan baba Ethem Büyükışık, tam yedi yıl boyunca evladının katillerini gün ışığına çıkarmak için çabalamak zorunda kaldı, ne yazık ki.
Sonunda başardı, Ethem Büyükışık. Amacına ulaştı.
Büyükışık’ın mücadelesi oğlunun katil zanlılarını mahkeme önüne çıkarmakla sınırlı kalmadı.
Büyük umutlarla yetiştirdiği evladının hangi gerekçeyle yaşamdan koparıldığını henüz öğrenemeyen Ethem Büyükışık, cinayet soruşturması başlatılıncaya kadar aynı zamanda oğlunun intihar ettiği yönünde adli dosyaya giren işlemlere imza koyan polis ve jandarma personelini de mahkemeye çıkartmayı başardı.
Olay sırasında görevli olan kimi polis ve jandarma personeli, sahte rapor hazırladıkları ve görevi kötüye kullandıkları iddiasıyla Ankara ve İzmir Adliyesi’nde halen yargılanıyorlar.
Peki, Dorukhan Büyükışık dosyasında hatalı iş ve işlem yaptıkları gerekçesiyle yargılanan, adli kolluk konumundaki polis ve jandarma personeli kimin talimatıyla hareket etmiş?
Sorunun yanıtı basit; dosyaya bakan yargı yöneticilerinin talimatlarıyla elbette.
Olayın yaşandığı dönemde dosyayla ilgilenen İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görev yapan savcıların söz konusu dosyada yaptıkları hatalar baba Büyükışık ve avukatlarınca tek tek tespit edildi.
Aslında savcılığın dosya üzerindeki yaklaşımına “hata” demek, süreci hafifletir sanırım.
Zira aynı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, yedi yıl önce “intihar” kaydı açılan dosyaya, yedi yıl sonra “cinayet” iddianamesi hazırladı!
Bu durumda, akıllara “polis ve jandarmaya dava açılırken, hatalı işlem yapan savcılara ne işlem yapıldı?” sorusu geliyor, doğal olarak.
Daha önce de bu konuda duyurmuştum; Büyükışık Ailesi ve avukatları, yedi yıl önce dosyaya bakan İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Muhammed Sağlam ve savcı Tayfun Koçoğlu’nu, Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikâyet etti.
HSK, şikâyeti değerlendirdi ve her iki yargı mensubun suç işlemediği gerekçesiyle haklarında soruşturma açılmasına gerek olmadığını bildirdi.
Aile, itiraz hakkını kullandı.
Aradan geçen sürede dosyaya yeni giren deliller ile polis ve jandarma personelinin adli yargıda kovuşturmaya alınmasıyla birlikte, aile bir kez daha HSK’ya başvuru yaptı. Sağlam ve Koçoğlu hakkında soruşturma yapılmasını talep etti.
Ancak HSK, kararında ısrarcıydı! Her iki........
© T24
