menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sık sormamız gereken yeni bir soru: Bu fotoğraf ne kadar gerçek?

19 0
30.11.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

30 Kasım 2025

Son zamanlarda X (Twitter) platformunda vakit geçirirken zaman akışıma düşen bazı profiller dikkatimi çekiyor. Bu profiller, ilk bakışta gerçek gibi duran ancak detaylı incelenirse sahte olduğu anlaşılabilen kimi görseller paylaşarak binlerce görüntülenme elde ediyor ve X platformunun görüntülenme üzerinden kullanıcılara yaptığı ödemeler sayesinde muhtemelen bu şekilde para kazanıyorlar.

Başta bu durumu pek ciddiye almasam da geçtiğimiz hafta Fatih Altaylı’nın duruşmasına dair yapay zekâ ile üretilen bir resmin gerçek olduğuna inanan pek çok profil görünce bu haftanın yazısını bu çerçevede oluşturmak istedim.

Fotoğraflar üzerinde düzenleme yapılması 1800’lü yıllardan beri var olan bir olgu. Ancak belki 1800’lü yıllardan önce, ince fırça darbeleriyle resimlerden obje silme ile başlayan bu işlem 1987 yılında Photoshop uygulamasının geliştirilmesi ile günümüzdeki profesyonel halini aldı. Son zamanlarda derin öğrenme uygulaması sayesinde geliştirilen metin-görsel modelleri ile de yapay zekâ kendine bu alanda bir yer edindi.

Özellikle geçtiğimiz sene Grok ile başlayan bu ivme son zamanlarda Google’nin resmi adı. Gemini 2.5 Flash Image olan ancak Nano Banana olarak adlandırdığı bu model ile oldukça kayda değer bir noktaya ulaştı. Nano Banana, aslında bir text-to-image (metinden-görsele) ve image-to-image (fotoğraftan-fotoğrafa) modeli. Bu model, kullanıcıdan gelen doğal dil komutlarını, örneğin “arkaplanı akşamüstü ışığıyla yumuşat”, “bu portrede yüz ifadesini hafifçe gülümser yap” , alıyor, sahneyi analiz ediyor ve var olan görüntü üzerinde karmaşık, ama göze çarpmayan düzenlemeler yapabiliyor. Yani bir görseli yalnızca süslemiyor, sınırlı bir efekt havuzuyla oynamıyor; kullanıcıdan gelen doğal dilli komutu alıyor, görüntüyü sahne bütünlüğü içinde analiz ediyor ve fotoğrafı adeta yeniden yorumluyor. Bir yüz ifadesini yumuşatmak, arka planı değiştirmek, ışığı sinematik bir tona çevirmek veya tamamen yeni bir estetik oluşturmak artık birkaç saniyelik işlem.

Bu modellerin çalışma biçimi, yukarıda kısaca bahsettiğim klasik fotoğraf düzenleme yöntemlerinden temelden ayrılıyor. Photoshop, Lightroom veya benzeri araçlar hâlâ katman, maske, fırça gibi araçlar etrafında şekillenen bir uzmanlık gerektirirken; Nano Banana, bu süreci doğal dil üzerinden yönetiyor. “Bu kareyi biraz daha sıcak tona getir”, “Arkadaki kalabalığı azalt ama kişiyi bozma” ya da “Bu fotoğrafı 90’lar efekti ile yeniden oluştur” gibi bir komut, artık teknik uğraşın yerini alabiliyor. Üstelik modelin en güçlü olduğu iddia edilen nokta, karakter tutarlılığı. Yani aynı kişiyi, farklı sahnelerde bozmadan, yüz yapısını eritmeksizin ya da yapaylık hissi yaratmadan yeniden canlandırabiliyor. Bu da bugüne kadar yapay zekâyı ele verir diye düşündüğümüz o “altı parmak”, “yamuk yazı”, “plastik ten” gibi ipuçlarının giderek görünmez olduğu anlamına geliyor.

Bu dönüşümün elbette olumlu yanları var. Nano Banana gibi modeller, görüntü kalitesini artırma konusunda etkili. Eski fotoğrafların onarılması, çözünürlüğün yükseltilmesi, renklerin doğal hâline kavuşturulması ve düşük ışıkta çekilmiş karelerin iyileştirilmesi artık teknik uzmanlık gerektirmiyor. Sosyal medya içerik üreticileri, küçük işletmeler ve tasarım bilgisi olmayan kullanıcılar için bu araçlar ciddi bir........

© T24