Eğitimde yapay zekâ: Devrim mi, yoksa büyük bir aldatmaca mi?
Diğer
15 Haziran 2025
Bu köşedeki yazıların belki de üçte birine başladığım gibi başlayacağım bu yazıya da. Kasım 2022’de hayatımıza giren ChatGPT ve sonraki dil modelleri korkunç bir hızla yayılmaya başladı ve pek çok farklı sektörde hızla kullanılmaya başlandı. Eğitim de büyük dil modelleri ve sonrasında görsel dil modellerinin (VLM) etkilediği alanlardan. Kimilerine göre bu teknoloji eğitimde devrim niteliğinde, kimilerine göre ise büyük bir tehlike. Kimilerine göre de ki ben kendimi o grupta tanımlıyorum, doğru ve etik kullanıldığı takdirde harika işler yapabilecek, ama şu an ki genel eğilim olan kontrolsüz ve bilinçsizce kullanıldığında da dramatik sonuçlar doğurabilecek bir fenomen.
Başlık ve ilk paragraftan anlaşılacağı üzere geçen hafta olduğu gibi yine yapay zeka ve eğitimden bahsedeceğim. Ancak bu tartışmaların ortasında gözden kaçırdığımız önemli bir nokta var: acaba bu teknolojinin eğitime entegrasyonu gerçekten kaçınılmaz mı, yoksa kendi irademizle verebileceğimiz bir karar mı? Bu hafta okuduğum bir makaleden bahsedecek, ilgilileriyle birlikte yine mail üzerinden beyin fırtınası geliştirmeyi hedefleyeceğim.
Berlin School of Economics and Law'dan Dagmar Monett ve bağımsız araştırmacı Gilbert Paquet'in Journal of Open, Distance, and Digital Education'da yayınlanan "Against the Commodification of Education—if harms then not AI" başlıklı çalışması bu soruya oldukça net bir cevap veriyor: Hayır, kaçınılmaz değil. Ve belki de kullanmamalıyız.
Yazarların sorduğu en temel soru aslında şu: "Neden öğretiyoruz ve neden okula gidiyoruz?" Bu soru kulağa basit gelebilir ama cevabı hiç de öyle değil. Çünkü eğitimin amacına dair anlayışımız, yapay zeka araçlarına yaklaşımımızı da doğrudan etkiliyor.
Aydınlanma düşüncesinin temel ilkelerinden biri olan "Sapere aude" yani "Bilmeye cesaret et" idealini düşünelim. Eğitim sadece belirli becerileri öğretmek ve bilgiyi aktarmak mıdır, yoksa öğrencilerin merakını, yaratıcılığını ve özerk düşünme yetilerini geliştirmek midir?
Makalede Plato'dan günümüze uzanan felsefi geleneğe atıfta bulunarak bilmenin üç koşulu olduğu belirtiliyor. Bir fikrin doğru olduğunu düşünmek, o fikrin gerçekten doğru olması ve bunun için geçerli gerekçelere sahip olmak. Yani bilgi, "doğru gerekçelendirilmiş gerçek görüş"tür.
Bu açıdan bakıldığında, ChatGPT gibi araçların ürettiği metinleri tekrarlamak yeterli değil. Öğrencinin argüman geliştirebilmesi, mantık yürütebilmesi ve öğrendiklerini........
© T24
