menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Şu "etnikçilik" meselesi

10 1
21.03.2024

Diğer

21 Mart 2024

Kürt özgürlüğü için verilen çeşitlenmiş mücadeleleri neredeyse otomatik olarak "etnikçilik" damgasıyla karşılayan kimseler var.

Daha çok geleneksel CHP çizgisine yakın olan bu kimselerin Kürt sorununa ilişkin sözleri yıllardır "etnikçilik" suçlamasından bir adım ileri gitmiyor. Bizim tarihimizde etnikçiliğin doğuşu, türleri ve asimilasyon politikalarının yeri nedir, Kürt sorunu neden silahlı çatışma noktasına kadar gelmiştir, büyük emperyaller istedikleri her ülkede etnik çatışma yaratabilirler mi yoksa onlara bu fırsatı verecek hatalı politikalar da uygulanmış mıdır gibi soruları sorduklarına ya da yanıtlama çabası gösterdiklerine rastlanmıyor. Konforlu iş doğrusu. Deve kuşu konforu.

Çatışmalı koşullar başlayalı tam tamına kırk yıl olmuş, bir türlü önüne geçilememiş, ne gam. Bu durumun nedenlerini ve kalıcı barışa nasıl kavuşulacağını düşünmek ve hiç değilse hak temelinde tavır almak nasıl oluyor da "etnikçilik"le eş tutuluyor, açıklaması zor, sevgili Ahmed Arif. Bu kimseler suçlamaktan öte nasıl bir çözüm ya da tavır öneriyor, tamamen meçhul.

Asker kökenli olanları anlamak biraz daha mümkün. Onlar ne de olsa savaşmakla görevli bir mesleğin mensuplarıdır ve temel felsefe olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün "kaçınılmaz olmadıkça savaş bir cinayettir" sözünü ne kadar benimserlerse benimsesinler sonuçta zihinleri savaş doktrinleriyle yoğrulmuştur ve bazıları savaşsız bir dünyanın mümkün olmadığına inanmıştır, diyelim. Ancak, askerlik dışı meslek mensuplarının, barış fikrine destek olmamak için böyle bahane ya da mazeretleri yoktur. Gazetecilere, yazıp çizenlere, siyasetçilere, sivil toplum aktivistlerine, barışı iş edinmek düşer. Tabii "savaş zengini" olmak peşindeki çıkarcılar hariç. Konformizm de bir tür çıkarcılıktır diyebilirsiniz ama o, işin daha incelikli, yani etik tarafı.

Kürt özgürlük hareketine yönelik "etnikçi" damgasına Marksizm iddiasındaki bazı sol kesimlerde de rastlanıyor. İlginçtir, 1990'lı yıllara kadar devlet katında en tehlikeli akımlar sınıf mücadelesi temelinde hareket edenler iken, günümüzde en tehlikeliler artık pek öyle değil. "Komünizm" çoktandır sistem içi. Bu durum incelikli çalışmalar gerektirir elbette, epey yapıldı da böyle çalışmalar, işçi sınıfının kaydettiği yapısal farklılaşmalar vb. Her durumda, toplumsalın yalnızca sınıf yani iktisat boyutuna yoğunlaşmanın ekonomizm demek olduğu unutulmuş belli ki. Kürt sorununun çatışmalı boyutu yıllardır halk çocuklarının halk çocuklarını öldürmesi biçiminde sürüp gidiyor ve bu durum "sol"un bazı kesimlerini "etnikçilik" suçlamasından öte........

© T24


Get it on Google Play