Karanlıktan aydınlığa, barbarlıktan insanlığa
Diğer
02 Nisan 2025
Yeni yüzyılın ilk çeyreğini tamamlamakta olduğumuz bu yıl da insanlık çok ciddi sorunlarla boğuşuyor. Savaşlar, aşırı sağın yükselişi, artan din ve inanç kaynaklı çatışmalar ve kaos, eşitsizlikler, açlık ve yoksulluk gibi giderek büyüyen kapitalizmin “çoklu krizleri”, çok başlı bir canavar gibi, dünyamızı istikrarsızlaştırıyor, zayıflatıyor ve ruhlarımızı karartıyor.
Sorun yaratmakta çok mahir ama çözüm bulmakta son derece beceriksiz bir siyasal ve ekonomik sistemden oluşan kapitalizm, korku, umutsuzluk ve tepkiden oluşan bir zeitgeist (bir çağın düşünce ve duygu biçimi, zamanın ruhu) yayıyor. (1)
Ancak hayat tekdüze ilerlemiyor. Öyle ki bir coğrafyada insanlık ve doğa açısından kötü şeyler olurken, bir başka coğrafyada ya da ülkede iyi şeyler yaşanabiliyor.
Nitekim çoklu krizler, yarattığı tahribatın yanı sıra, insan ve ekoloji merkezli bir uygarlığın inşası için toplumsal enerjiyi de harekete geçiriyor. Sayısız cephede aktif olan bu heterojen yükseliş, tarihsel yörüngeyi “Karanlıktan Aydınlığa” yeniden yönlendirerek muazzam bir güce dönüştürme potansiyeli taşıyor.
Şöyle ki;
- Türkiye’de 19 Mart sonrası ortaya çıkan gelişmeler tarihin her zaman egemenlerin istediği gibi ilerlemediğini ortaya koymuyor mu?
- 19 Mart’ta yapılan sivil darbe bardağı taşıran son damla etkisi yaratarak kitlelerin direnciyle durdurulmadı mı?
- Yönetenler hiç beklemedikleri büyüklükte bir toplumsal tepkiyle karşılaşmadılar mı? Meydanlar, caddeler, sokaklar haksızlığa, hukuksuzluğa ve adaletsizliğe karşı çıkan milyonların protestolarıyla doldurulmadı mı?
- “Sinik”, “apolitik”, “nihilist” olarak damgalanan ve umutsuz vaka olarak görülen üniversite gençliği bir anda kentleri basan su taşkınları gibi sokakları ele geçirmedi mi? Her türden barışçıl mücadele yöntemiyle, tazyikli su ve biber gazı karşısında duran on binlerce genç bu ülkeye başka ülkelerden getirilmediler. Çoğu da bu iktidar döneminde doğup büyümüş olan gençler değil mi? Buna rağmen bu gençlerin neden ayaklandığını sorgulamak gerekmiyor mu?
- Ana muhalefet partisi CHP’nin darbeye karşı kararlı direnişi normalde kendilerinden beklenen bir şey miydi? Yürütmekte oldukları strateji ile ülkenin erken seçim sürecine sokulmuş olması demokrasi açısından son derece önemli bir kazanım değil mi?
Ancak bu mücadele, demokratik muhalefet açısından, bütünüyle kazanılmış ve bitmiş değil. İktidar Bloku meydanları bastırmak ve göz altıları genişletmek, hapishaneleri doldurmak dışında elindeki diğer araçları henüz kullanmadı. Devlet aparatının yanı sıra iktidar yanlısı sivil milis güçlerin zamanı geldiğinde........
© T24
