menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

TÜSİAD’a ‘sistem’i eleştirme soruşturmasında iş insanları geri adım atacak mı, bir arada mı duracak, kimileri farklı pozisyon mu alacak?

33 1
17.02.2025

Diğer

17 Şubat 2025

1997 yılı. Prof. Dr. Bülent Tanör'ün TÜSİAD için hazırladığı ‘Demokrasi Raporu'nu Milliyet Gazetesi adına takip ediyorum, haberlerini yapıyorum. Sivil-demokratik bir ülkenin oluşumu için önerilerin yer aldığı oldukça önemli bir rapor. O dönem için konuşulması neredeyse kırmızı çizgi olan; MGK'nın kaldırılmasından askerin Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmasına kadar önemli başlıklar içeren bir çalışma. Çalışmada ‘Milli Güvenlik Kurulu bir anayasal kuruluş olmaktan çıkartılmalı’ önerisi mevcut durum şu şekilde eleştirilerek anlatılıyor:

35 yıla yaklaşan pratiğinde, MGK, yalnızca sıkıyönetim, olağanüstü hal gibi iç güvenlikle ya da "Çekiç Güç" gibi dış güvenlikle ilgili rutinleşmiş konularda "tavsiye kararları" almamıştır. Bugüne kadar Bakanlar Kurulları tarafından eksiksiz olarak kabul gören MGK "tavsiyeleri" ekonomi, dış politika, eğitim, insan hakları, üniversite yönetimi ve akademik çalışmalar gibi konuları da kapsamaktadır.’

O dönem sivil siyaset üstünde vesayet odağı olarak hareket eden Genelkurmay Başkanlığı’nın da başbakanlık yerine ‘demokrasinin gelişmiş ülkelerindeki gibi Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı olması gerektiği savunuluyor:

“Parlamenter rejimin özelliği, idari hiyerarşinin gerekleri ve savunma hizmetinin niteliği açısından Genelkurmay Başkanlığı’nın başbakanlığa değil, bakanlığa bağlı ve ona karşı sorumlu olması gerekir. Nitekim, NATO ülkeleri başta olmak üzere yerleşik demokrasilerde durum böyledir.”

TÜSİAD yöneticilerinin o günlerde raporla ilgili ‘bilgi vermek için Genelkurmay’a gittiği de ortaya çıkıyor’ dernek içinde ‘ağırlığı olan' kimi üyelerin yönetime özellikle ‘asker' konusuyla ilgili mektuplar yazıp ‘uyardığı da'. Zaten Türkiye kısa bir sürede 28 Şubat denen baskıcı post-modern darbe sürecine giriyor.

Dönemin ‘belirleyici gücü’ askerlerin durumunun tartışılmaya açıldığı-açılabildiği bir süreç. Geçmişinde ve ilerleyen süreçlerde asker ilişkisi haklı eleştirilere uğrayan iş insanlarının hepsi birden raporun tam anlamıyla arkasında duramasa da bir kez konuşma yolu açılmış oluyor. O günlerde TÜSİAD yöneticileri için açılmış bir soruşturma yok…’Sistem’ tartışılabiliyor. (Bülent Tanör’e üniversitesinde bu rapor yüzünden yapılan baskı akademinin utanç sayfalarına geçiyor.)

Geçtiğimiz hafta…TÜSİAD Genel Kurulu…Katılım yüksek. Ömer Koç, Ümit Boyner, Bülent Eczacıbaşı, Erkut Yücaoğlu, Erol Bilecik’in de aralarında bulunduğu çok sayıda isim orada. TÜSİAD Yüksek........

© T24