menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kayyım ve ‘kullanılan dil’ süreci sıkıntıya sokuyor ama heyet gündemden bağımsız ‘barış’ı zorlayacak

32 3
14.01.2025

Diğer

14 Ocak 2025

Arjantili film yönetmeni Fernando (Solanas), yazar Eduardo Galeano'ya sorar bir panelde: "Ütopya nedir üstat?" "Ütopya ufuk çizgisi gibidir" diyor yanıtında Galeano. "Bir yola girersin. Ufuk çizgisine doğru yürürsün."

Solanas devam eder: "İyi de ben yürüdükçe ondan uzaklaşıyorum ama. Yani ben 10 adım atıyorum, ufuk çizgisi 10 adım gidiyor. 100 adım atıyorum, 100 adım ilerliyor. Neye yarar bu ütopya?" Galeano'nun yanıtı, "İşte buna; yürümeye yarar" oluyor.

Akademisyen olarak uzun süre çatışma çözüm çalışmış bir isimdir Mithat Sancar. Bir önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı'ydı Pervin Buldan ile birlikte. Geçen cumartesi günü Ekopolitik grubunun toplantısında anlattı yukarıdaki bölümü. Barış yolunda yürümenin öneminden bahsederken...

"Yol"a çıkmak önemli ama "Nereye çıkacak yolun sonu"nun yanıtı da elbette aynı derecede önemli… MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli"nin 2024 ekim ayında açtığı yolun nereye gittiğini kim öngörebiliyor?

Bu yol nereye gidiyor?

Türkiye"de ve yakın coğrafyada yaşayan Kürtleri kapsayacak bir barışın inşası, oradan içeride demokratikleşmenin yeniden konuşulacağı, hukukun herkes için adil-eşit olacağı bir alanın yaratılacağı sürece mi? Yoksa günlük, sadece iç siyaseti-anayasayı-cumhurbaşkanlığı seçimine giden dönemi dizayn etmek isteyen, dışarıdaki şu anda elde edilen duruma bakarak bir yandan zaten yürürlükte olan sert güvenlik politikalarını daha da sertleştirecek bir zemine mi?

Sorular çoğaltılabilir. Ancak İmralı heyetinden Sırrı Süreyya Önder'in Mezopotamya Ajansı'na verdiği söyleşideki iki soru da kritik. Önder'in sorularını da not edeyim:

"İktidar, bizim atfettiğimiz anlamda 'devlet aklını' devreye sokup, belirsizlik karşısında Kürtlerle barışacak ve Ortadoğu'da bu şekilde mi temel aktör haline gelmeye çalışacak, yoksa 'kadife eldiven içindeki demir yumrukla' Suriye'de Kürtlerle sert bir çatışmaya mı girecek? Şu anda ulaşılmak istenen temel nokta bu iki seçenek arasında karar kılmak."

Geçen "çözüm süreci"nde de aktif olarak çalışmış bir isim olan Önder, Türkiye'de bu konuyu en iyi bilen isimlerden biri. Elbette o da içeride süren "kayyım atamalarının da", Suriye'de Kürtlerin olduğu bölgeyle ilgili "sert dilin de" süreci zora sokacak, bir süre sonra koparabilecek riskler olduğunu biliyor. Benzer içerikli bir soruya şu yanıtı veriyor:

"Biz heyet olarak işin pozitif olarak ilerletilmesine odaklanmış durumdayız. Kuşkusuz bu negatif gelişmeler yaşanmasın diye elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Ama sadece bizim değil, bütün toplumun sorumluluğu her şeye rağmen bu süreci sonuca........

© T24