Diğer

05 Eylül 2025

CHP'nin "Millet iradesine sahip çıkıyor" mitingi

Sayılara takılmamak lazım. Her biri bir hayatı temsil ediyor çünkü. Yine de kaçamazsınız sayılardan. Alt alta yazmak gerekir, karşılaştırmak…

Gelir eşitsizliğini ölçen bir veridir ‘Gini Katsayısı.' Türkiye’de 0.413 bu rakam. Yüksek gelir eşitsizliği ve büyümenin adil dağılımı sınırlı demek.

Bu eşitsizlik içinde en ağır bedeli çocuklar öder. ‘Sosyal devlet’ olmak en başta çocukları korumakla başlar. Devlet okullarındaki 15 milyon çocuğa bir öğün yemek vermenin bedeli yıllık 6 milyar dolar. Türkiye yetersiz beslenen, gıdaya ulaşamayan çocukların sayısı yüksek. Resmi verilere göre çocukların yüzde 62,4’ünün masasında her gün ekmek ya da makarna gibi tahıllar var. Sadece yüzde 12,7’sinin sofrasında et/tavuk/ya da balık bulunuyor. TEPAV’ın araştırmasına göre çocuk yoksulluğu yüzde 34,4’e ulaştı. İstanbul Planlama Ajansı’na göre her dört çocuktan biri okula aç gidiyor.

15 milyon çocuğa eğitim yılında bir öğün yemek vermenin bedeli 6 milyar dolar. 2025 yılı kamu harcamalarının yüzde 1.5’u.(*)

’Faiz sebep enflasyon sonuç’ diye başlayan, faizin ve enflasyonun patlamasıyla sonuçlanan ‘iktidar deneyinin’ faturası ağır oldu. O günlerde uyarı yapanlar ‘faiz lobisi-dış güçler-beşinci kol’ diye hedefe yerleştirildi. O gün patlayan kuru kontrol altına almak için çıkartılan ve bu yıl bitirilen Kur Korumalı Mevduat’ın memlekete maliyeti 60 milyar dolar oldu. (**) Başta çalışanlar bu ağır yükün altında kaldı, gelir adaletsizliği daha da büyüdü, sermaye transferi gerçekleşti.

60 milyar dolar ile memleketin okullarındaki çocuklar 10 yıl boyunca günde bir öğün de olsa sağlıklı yemeğe........

© T24