menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

100 Sene 100 Nesne: Cumhuriyete Nesnelerin Gözünden Bakmak

13 19
18.04.2024

Diğer

18 Nisan 2024

Alfa yayıncılık, 4500'üncü kitap olarak, 102 yazarın yazılarından oluşan Cumhuriyet'in 100. yıldönümünde, "100 Sene 100 Nesne – Cumhuriyete Nesnelerin Gözünden Bakmak" alt başlıklı hem içerik hem de ağırlık ölçülerine göre esaslı ve ağır bir kitap yayımladı.

Barış İçin Akademisyenlerin kolektif çalışmasıyla 30 ayda üretilen ve alternatif bir toplumsal tarih çalışması olan bu kitabı muhteviyatının çeşitliliği ve zenginliği, görsel seçimlerin isabetliliği, yazarların titizlikleri sayesinde yazıların kalitesi, ayrıntılara da uzanan araştırma hassasiyet ve yetkinlikleri okurun bilgi ve ufkunu açıyor.

Okur çoğunluğunun pek muhtemeldir ki gündelik hayat kültüründe pek de dikkat etmediği ama bilincinin, imgeleminin derinliklerinde yer etmiş, etrafındaki şeylere, nesnelere yepyeni bir bakış açısı ve bir perspektif kazandırıyor.

Kitaptaki nesneler ve Cumhuriyet münasebeti sorunsalı üzerine düşününce "at arabası" ile "kot pantolon ve mont" da listede yer alsaydı iyi olurdu, diye aklımdan geçirdim.

At arabası, nüfus çoğunluğunun kırsal kesimlerde ikamet ettiği, tarımsal üretimin ekonomide henüz sanayiye göre başat üretim biçimini belirlediği Osmanlı'dan Cumhuriyetin ilk 60 yılının sembollerinden birisiydi.

1980'lere kadar hem bir üretim aracı hem ürün nakledilen / taşınan ( şimdilerin kasalı kamyonet misali ) araç hem de hafta sonları mesire yerlerine maaile pikniğe gidilen eğlenceli yolculuğuyla arabayı çeken atlara "Deh-Çüh" komutlarıyla, ama bazen de kırbaç şaklatarak yönetilen bir konfor unsuruydu. Psychedelic süslü görünümleriyle, faytonları da at arabası kategorisine dahil etmek gerekir. Bu mazisiyle yüz binlerce hayatın unutulmaz anılarının bir nesnesidir. Öyle ki 1970'lerde tarım ürünlerinin devletin desteği ve yurt dışı pazarlara yoğun ihraç sayesinde o at arabalarıyla tarlalarına gidenler önce traktöre, tamamı değilse de bir kısmı otomobillere biner oldular; ama at arabası hatıralarında hep bir müstesnaydı.

Kot ise, serencamıyla kitapta yer verilmesi lazım gelen hususiyette. Esasen ilkin ABD'de, sağlamlığı ve dayanıklılığıyla bir proleter iş giysisi olarak üretilmiş; daha açık bir ifade ile bir amele kıyafeti.

ABD menşeili olması, sağ iktidarların ülkeyi bir Amerika haline getirme düş ve hedeflerinin ideolojik aygıtlarla empoze edilmesi sayesinde toplumda bir zamanlar oluşan Amerika hayranlığının bir nesnesi konumuna getirmiş. Tıpkı Amerikalı sığır çobanlarının içkisi viskinin, üst sınıf statü simgesi olma yanılsamasını yarattığı gibi kot da adeta bir sınıf atlama hissiyatı yaşatmış, temin edip de giyebilenlere.

Hele bir de Amerika dışında satışı yasaklandığından Levis-501'in, Eric Clapton ve Bob Dylan, Lee, John Lennon tarafından 60'larda giyilmiş olması, kotu, daha da efsaneleştirerek popülerleştirmişti.

Bu iki nesnenin de Cumhuriyet sürecinde temsil değeri yüksek, özgün rol ve işlevleri olmuştu. At arabası ve kot nesnelerinin........

© T24


Get it on Google Play