Kaş yaparken göz çıkarmak
Diğer
06 Ağustos 2025
Devlet Bahçeli’nin başlattığı “PKK çıkartması” hepimizin “önemli sorunlar” listesinde başlarda gelme konumunu sürdürüyor. Ama bu “hepimiz” içinde İyi Parti’nin olayla ilgisi öbürlerinden epey farklı: Bahçeli’nin burada oynadığı rol onun Türk milliyetçilerinin gözünden düşmesine yol açacak mı, açmayacak mı? Bu konu, barış sürecinin tutması ya da tutmamasından daha önemli. Aslında bu milliyetçi kanat içinde Zafer Partisi de aşağı yukarı aynı durumda ama bu partinin Bahçeli’ye karşı çıkışı İyi Parti’ninki kadar velveleli değil.
İktidar blokunun bu hayli beklenmedik girişimini eksik ya da yanlış bulanlar arasında CHP de yer alıyor. Ancak İyi Parti’nin itirazlarıyla CHP’ninkiler tam olarak örtüşmüyor. CHP bu girişimin genel bir “demokratikleşme” hareketiyle birlikte yürümesi gerektiği (ama öyle olmadığı) noktasından başlatıyor muhalefetini. İyi Parti, İktidar blokunun PKK ve Öcalan’la
Toplumdan gizli tutulan bir yakınlaşmaya girmesini “affedilmez” bir yanlış olarak değerlendiriyor.
Ben CHP’nin seçtiği çizgiyi doğru buluyor, onaylıyorum. İyi Parti için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Bu yazıda bu konuyu açmak istiyorum. Açarken birilerinin canını sıkmam mümkün.
Abdullah Öcalan “Kürt sorunu” diye adlandırdığımız bu sorunu çözme yönteminin Türkiye Cumhuriyeti’ne savaş açmaktan geçtiğine inanan bir kişidir. Bu benim katıldığım bir teşhis değil. Yani, orta yerde bir sorun, kolay kolay çözülemeyecek bir sorun olduğu tartışma gerektirmiyor. Ancak bu “çözüm” tarafların birbirlerini öldürmeleriyle erişilir hale gelir mi, yoksa. Tersine, büsbütün içinden........
© T24
