menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bilmek ve anlamak arasındaki fark

42 8
05.06.2025

Diğer

05 Haziran 2025

Sorunlu durumları görüyoruz, biliyoruz ama bu olan biteni anlamamıza yetmiyor.

Anlamak için meseleyi her açıdan düşünmek, taraf olmadan analiz etmek ve çıkan sonucu kişisel beklentilerimizden bağımsız bir şekilde değerlendirmek gerekiyor.

Gerçeği anlamak değil kendi fikrini, inancını doğrulamak için düşünen insanın kararları ve tercihleriyle dönen şu dünyada şikâyet edilen düzenin aynı zamanda şikâyet edenler tarafından inşa edildiği paradoksunu masaya yatırmadığımız sürece başka bir dünya hayal edemeyiz.

Mevcut gündemden yola çıkarsak… Hadi, İzmir meselesine bir bakalım.

Uzun uzun sendikanın niyetini tartışalım. Belediyenin tavrını sorgulayalım.

Kimimiz “Bu bir hak hukuk ve eşitlik meselesidir” desin kimimiz olayı “İzmir Belediyesi’ne karşı bir iktidar provakasyonu” olarak değerlendirsin.

Kimimiz belediye başkanını ve CHP’yi yuhalasın, kimimiz sendikalı Kürtlere “O zaman git o maaşı DEM partili belediyeden iste bakalım veriyor mu?” desin.

Sendikaya küfredenlerimiz de olsun, onlara methiyeler düzenlerimiz de. Birileri sendikadan istifa etsin, birileri belediye başkanına 'grev kırıcı' diye hakaret etsin.

Bu arada Kemal Kılıçdaroğlu’nu da tartışalım. Yeniden partinin başına gelmeye çalışacak mı çalışmayacak mı? Şerefli mi şerefsiz mi? Böyle bir şeye izin verir miyiz vermez miyiz?

Bu arada AK Parti'nin sinsiliği, DEM’in gizli niyetleri, MHP’nin hesapları üzerine akıl yürütelim.

'Kanal İstanbul’u yaptırmayız' diye sokaklara dökülelim. “İstabul Sözleşmesi yaşatır” diye sloganlar üretelim. “Gezi onurumuzdur” diye ısrar edelim. Eylemci gençlerin cesaretiyle övünelim. Ve........

© T24