menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Herkesin tadı kendine

36 1
29.06.2025

Diğer

29 Haziran 2025

Biraz tuzlu olmuş... Acısı kaçmış... Çok pişmiş... Çiğ kalmış... Altı tutmuş... Üstü yanmış...

İlk lokmayı ağzına atan herkesin ayrı bir yargısı vardır.

Şöyle dersek yanlış olmaz: Herkesin tadı kendinedir. Çünkü tat alma bir beğeni meselesidir. Özneldir ve gerekçesiz bir şekilde kişiseldir.

Onun için bir yemeğin tadını anlatırken mutlaka “benim için” diye söze başlamak gerekir.

Nedir bu tat alma?

Kısaca özetlersek, tat ve koku mesajlarının beyinde oluşturduğu bir sentezin sonucudur.

Bunda o kadar çok faktör rol oynar ki! Genlerimiz, yaşadığımız coğrafya, anılarımız, dilimizin üstündeki tat alma tomurcukları, koku alma duyumuz ve yaşımız.

Tarihçi Massimo Montanarini bu konuda şunları yazmıştır: “Tat kültürel bir üründür. Tat alma organı dil değil beyindir. Tat kültüreldir. Geleneklerin ve teamüllerin oluşturduğu bir ağın içinde yer alır.”

İş beyinde bitiyor ama biz anlatmaya dilden başlayalım.

Yiyecek yendiği sırada, tükürük ve çiğneme yoluyla sıvılaştırılır. Bu da kimyasalların açığa çıkmasını ve dilin üstündeki tat tomurcuklarına ulaşmasını sağlar.

Dilin üstünde 2 ile 10 bin arası tat tomurcuğu bulunur. Bu sayı kişiden kişiye........

© T24