menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kötü bir ülkede, iyi insan nasıl olunur?

205 30
04.11.2025

Diğer

04 Kasım 2025

Gazze

Bu soru uzunca bir süredir kafamı kurcalıyordu.

Özellikle Gazze’deki soykırım artık en kör vicdanın bile görmezden gelmekte çok zorlanacağı bir boyuta geldiğinden beri.

Biliyorum ki İsrail’de yaşayan insanların hepsi ittifak halinde bu soykırımın ve mimarı olan siyasi ideolojinin ve o ideolojinin bugünkü temsilcileri Netanyahu ve çetesinin arkasında durmuyor.

Ve yine biliyorum ki faşist dinci bir ideolojinin neden olduğu bu cinayetleri, İsrail’de yaşamayan, ülkemiz de dâhil dünyanın dört bir yanına dağılmış Yahudilerin önemli bölümü de midesi bulanarak izliyor.

Geçmişte Yahudilere karşı işlenen suçların bir benzerinin başka bir halka karşı işlenmesinden ne kadar rahatsız olduklarının da farkındayım, aralarında arkadaşlarım da var.

Dün New York Times köşe yazarlarından M. Gessen de “yükselen otoriterlik döneminin ahlaki zorlukları hakkında” bir yazı yazdı.

Yazısının başlığı, bu yazının başlığına benziyor: Kötü bir ülkenin iyi vatandaşı nasıl olunur?

Sorduğu soru M. Gessen’i İsrail’e kadar götürmüş.

Konuştuğu insanların büyük bölümü “aidiyet ve suç ortaklığı meseleleriyle yüzleştiklerini” söylüyorlar.

Dinci faşist Netanyahu ve çetesinin eylemleriyle bütün Yahudileri aynı kefede görenlerin öğrenebilecekleri çok şey var yazıda. İlgilenenler şu bağlantıdan yazıyı okuyabilirler.

Başlıktaki soruyu kendimizi bağlı hissettiğimiz, kimliğimizin bir parçası haline getirdiğimiz ideolojiler açısından da sormamız gerekiyor.

Zaten bu konuda yazmak istememin nedeni İsrailli insan hakları avukatı Michael Sfard’ın, İsrail’de yayımlanan “sol eğilimli” Haaretz gazetesinde yazdığı bir makale olmuştu.

Makalenin başlığı şuydu: “Biz İsrailliler Bir Mafya Suç Ailesinin Parçasıyız. İçeriden........

© T24