menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İnsanoğlu gariptir, her lafı kaldırmaz!

228 24
27.08.2024

Diğer

27 Ağustos 2024

Bu halk deyişinin ikinci bölümü bugün konumuzun dışında kalıyor, onun için devamını yazmayacağım.

CHP Milletvekili Tuncay Özkan, bütün CHP'lileri "gösteriş müptelası elitler" diye eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "züppe" deyince kıyamet koptu.

Artık AKP'nin arka bahçesi sayılan Adliye, durduğu yerde duramadı ve bu söze karşı soruşturma açtı. AKP'lilerce ağır hakaret ifadeleri içeren açıklamalar yapıldı. Ben de kopan bu kıyamete bakarak bu başlığı uygun gördüm.

"Züppe" kelimesi TDK Sözlükte şöyle tanımlanmış:

Gördüğünüz gibi bir "sıfat" ancak mesela Cumhurbaşkanı'nın kendisi gibi düşünmeyenler için kolayca söyleyebildiği "cibilliyeti bozuklar" kadar hakaret algısı yaratacak bir sıfat da değil.

Tuncay Özkan'ı bu kelimeyi kullandığı için ille de eleştirmemiz gerekiyorsa, hatalı kullanım için eleştirebiliriz. Çünkü Erdoğan, bu sıfatın tanımladığı insan tipine esasen hiç uymuyor.

Bu konuda bütün politikacılara önerim şudur ki kendinize yakıştırılmasından hazzetmeyeceğiniz sıfatları başkaları için kullanmayınız.

Bu vesileyle eski bir örneği yeniden hatırlatmak da isterim, Adalet Bakanı ve savcı beyler başta olmak üzere ağzının kantarı olmayan diğer AKP'liler biraz "serin gelsinler" diye!

Hatırlar mısınız, bilmem: Erdoğan, Afrin operasyonuna karşı çıkan ve milletvekillerine mektup gönderen 170 aydın hakkında, "alçak, zalim, kapkaranlık, cahil, tiksinti verici, vatan haini, lümpen, terör örgütünün maşası, ahlaksız, mandacı artığı, ruhu kirlenmiş" gibi ifadeler kullanmıştı.

Aralarında hocam Prof. Dr. Baskın Oran ve Şanar Yurdatapan'ın da olduğu aydınlar Erdoğan aleyhine 1 TL manevi tazminat talebiyle dava açmışlardı.

O davada Recep Tayip Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel savunmasında şöyle diyordu (Nisan 2018):

"Düşünce özgürlüğü, demokrasinin temel ilkesidir. AİHM'e göre ifade özgürlüğü, devletin veya nüfusun bir bölümü için saldırgan, şok edici veya rahatsız edici bilgi ve düşünceler için de uygulanır. Bunlar çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleridir. Bunlar olmaksızın demokratik toplum olmaz."

Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, bu savunmayı duyunca Avrupa hukukuna uymak için "alçak, zalim, kapkaranlık, cahil, tiksinti verici, vatan haini, lümpen, terör örgütünün maşası, ahlaksız, mandacı artığı, ruhu kirlenmiş" gibi sıfatların hakaret olmadığına karar vermişti.

Böylece Erdoğan'ın 1 lirası da cebinde kalmıştı ki o tarihte 1 liraya bir demet taze soğan alınabiliyordu; dün bir demet taze soğanı 35 liraya alabildim!

Siyasal İslamcı bir partinin üyelerinden, tanımı gereği "çoğulcu, açık fikirli ve hoşgörülü" olmalarını elbette bekleyemeyiz.

Ama tam da "sivil Anayasa" şampiyonluğu yaparlarken bir muhalif milletvekili "züppe" dedi diye kıyamet koparılmasının, soruşturmalar açılmasının tutarlı bir davranış biçimi olmadığını söylemeliyim. Acta non verba!

Yıllar sonraya bırakacağı miras bu mu olacak: Türklerin en çok hakaret etmek istedikleri insan! Dünyanın en çok hakaret edilen Cumhurbaşkanı! "Kasımpaşa delikanlısına" bu durum yakışıyor mu?

7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren döneminde Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasıyla 340 dava açılmıştı. Evren'in askeri darbe döneminin Cumhurbaşkanı olduğunu hepimiz hatırlıyoruz sanırım.

Ardından gelen Turgut Özal döneminde açılan dava sayısı 207 idi.

Sayısız mizah dergisine karikatürleriyle kapak olduğunu, hatta o karikatürlerin imzalı kopyalarını alıp duvarına astığını da hatırlar mısınız?

Adli Sicil kayıtlarına bakılacak olursa........

© T24


Get it on Google Play