menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Diktatör değilse, “diktatör” diyebilirsiniz!

225 20
29.04.2025

Diğer

29 Nisan 2025

Esila Ayık

İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması üzerine düzenlenen protesto gösterilerinden birinde tutuklanan öğrenci Esila Ayık, cezaevinde bir dizi rahatsızlık geçirdi. Ayık’ın kalp hastası olduğu belirtiliyor.

Esila’ya yöneltilen suçlama Cumhurbaşkanı’na hakaret etmesi.

Protesto amaçlı olarak düzenlenen konserde “Diktatör Erdoğan” yazılı bir pankart açmış, bu nedenle tutuklanıp cezaevine konulmuş.

Bu tutuklamanın özel olarak üzerinde durmak gerekiyor.

Bilmiyorum hatırlar mısınız, daha önce de aynı sözü söylediği suçlamasıyla hakkında dava açılarak “adli kontrol” ve yurt dışına çıkış yasağı ile yargılanan Tekirdağ’ın Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat ikinci duruşmada beraat etmişti.

Esila Ayık ise aynı sözü söylediği için tutuklanmış.

Cezası 1 yıldan 4 yıla kadar hapis olan ve ilk suçu olduğu için büyük olasılıkla alt sınırdan cezalandırılacak olan Esila Ayık niye tutuklanmış?

Tutuklama kararını veren hâkim, Ayık’ın muhtemelen beraat edeceğini, beraat etmese bile yatarı olmayan bir cezaya çarptırılacağını bilmiyor muydu?

Bir öğrencinin, en az bir yılını çalacak tutuklama kararını verirken, neye göre hareket etti?

Daha önce de yazmıştım: Hâkimin “vicdani kanaati”, vicdanlı insan olmasından kaynaklanmaz.

“Vicdani kanaat”, Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun aynı isimli kitabında yazdığına göre “aklın rehberliğinde ve hukukun çizdiği sınırlar içinde kalarak maddi olayın oluş biçimine ulaşırken şüpheye yer vermeyen bir kanaat” anlamına geliyor.

Peki bu “hâkimin vicdanı” nerede?

Bence aramak yersiz, bulamayız.

Belki de tuhaf olanlar bizleriz. Siyasallaşmış bir yargıdan beklemememiz gereken bir şeyi bekliyor, bir yanılsama içinde yaşıyoruz.

Öte yandan Esila’nın tutuklanmasına........

© T24