“O cesur adım askerden” gelmişti!
Diğer
21 Kasım 2025
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli
TBMM Terörsüz Türkiye Komisyonu, bugün bir karar verecek: Komisyonu temsilen bir milletvekili heyeti Abdullah Öcalan’ı İmralı’da dinlesin mi, dinlemesin mi?
Vatandaşın bu konuda mütereddit olduğu anlaşılıyor.
Ankara Araştırma’nın bu konuda yaptığı araştırmaya göre AKP seçmeninin sadece yaklaşık yarısı (yüzde 51,7’si), MHP seçmeninin ise yüzde 57,8’i bu ziyareti onayladığını söylüyor.
CHP ve İYİ Parti seçmeninin ise ezici çoğunluğu ziyarete karşı.
Yani bugün toplanacak komisyon, Öcalan’ı İmralı’da ziyaret kararı alırsa bu karar, seçmenin çoğunluğunun karşı olduğu karar olacak.
Özellikle de CHP açısından!
CHP bugün öyle bir yol ayrımına giriyor ki bir yandan kendi tabanını küstürmemek, diğer yandan Kürt seçmen ile zor zahmet kurduğu bağı kaybetmemek arasında kalmış durumda.
Aynı ikilem AKP’de de mevcut olmalı ki her konuda fikir sahibi olan Cumhurbaşkanı Erdoğan bir tek bu konuda ne düşündüğünü açıklamıyor.
Yuvarlık laflarla terörsüz Türkiye hedefine ulaşmaktan söz ediyor ama Öcalan’ı İmralı’da ziyaret kararını “komisyona havale” ediyor.
AKP’li milletvekillerinin Erdoğan’dan bağımsız bir karar alamayacaklarını bilmediğimizi mi var sayıyor, merak ettim.
Bugünküne benzer ikilem hali Türkiye’de idam cezasının kaldırılması tartışmaları sırasında da yaşandı.
Bilmiyorum hatırlayan kaldı mı, konu Abdullah Öcalan’ın idam edilip edilmemesi meselesiydi.
İktidarda Bülent Ecevit başbakanlığında yürüyen DSP, MHP, ANAP koalisyon hükümeti vardı.
O tarihte koalisyon ortağı MHP’nin idam cezasının kaldırılmasını istemediğini, Öcalan hakkında verilen idam cezasının infazından yana olduğunu da hatırlayalım.
Öcalan hakkındaki idam kararının TBMM tarafından onaylanması gerekiyordu ve bunun için Öcalan’ın AİHM’ye yaptığı müracaatın sonuçlanması beklenmişti.
12 Ocak 2000 tarihinde yapılan, Ecevit, Bahçeli ve Mesut Yılmaz’ın katıldıkları liderler zirvesinde, AİHM’nin kararının açıklanmasından sonra infaz süreci için dosyanın Meclis’e sevk edilmesi kararlaştırılmıştı.
Ancak AİHM kararı beklenmeden TBMM’de MHP dışındaki altı partinin iş birliğiyle idam cezasının “savaş ve çok yakın savaş tehdidi hallerinde işlenmiş suçlar hariç” kaldırılmasını öngören Anayasa değişikliği yapılmıştı.
Tarih 3 Ağustos 2002 idi.
Anayasa değişikliğine giden süreçte gazetelerin gözde haber konularından biri de Başbakan Bülent Ecevit’in, MHP lideri Bahçeli’den “cesur bir adım atmasını beklediği” ile ilgili kulis haberleriydi.
Ecevit, bir yandan Öcalan’ın idamını engelleyecek Anayasa değişikliği için zemin yoklarken, diğer yandan da koalisyon hükümetinin dağılmaması için çabalıyordu.
Ecevit’in beklediği “cesur adım” o günlerde beklenmedik bir şekilde “askerden” geldi.
“Askeri vesayet” yıllarıydı, böyle önemli konularda hükümetlerin bir gözünün ya da kulağının askerde olması da çok yadırganmazdı.
Yani diyeceğim o ki demokrasimiz bugün ne kadar tuhaf ve kendine özgüyse o günlerde de o kadar tuhaf ve kendine özgüydü.
O tarihte Milliyet Gazetesi’nin Genel Yayın........© T24





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden