menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Flört ile taciz arasındaki sırat köprüsü

82 33
13.09.2025

Diğer

13 Eylül 2025

Fotoğraf: Arşiv

Cinsel istismara, tecavüze ve taciz kültürüne karşı toplumsal farkındalık yaratmak için taciz ya da tecavüz kurbanı kadınların başlattığı “me too” hareketi, Türkiye’de geçtiğimiz hafta içinde bir kez daha yükseldi.

Bundan öncekinde hatırlarsınız belki, iki yazar “tacizle” suçlandı, içlerinden biri intihar ederek yaşamına son verirken, diğeri de edebiyat ve yayın dünyasından dışlandı.

Bu kez de bazı oyuncular, yazarlar ve fotoğraf sanatçılarının konusu olduğu bir hareket var.

Bizim gibi balık hafızalı toplumlarda böyle hareketler uzun soluklu olamıyor.

Bunun nedenlerinden biri de kurbanların kendilerini “saklanmak zorunda” hissetmeleri.

Anlaşılabilir bir durum bu; Türkiye kimin haklı kimin haksız olduğuna olayları ve meydana geliş biçimlerini inceleyerek değil, tarafların “kimden” olduklarına bakarak karar veriyor.

“Arkadaşımı yedirtmem arkadaş” kültürü ikili ilişkilerden tutun da siyasetin zirvelerine kadar hakim bir kültür.

Ne yaptığınızdan ziyade kim olduğunuz önemli oluyor.

Biraz sonra okuyacağınız yazının ana unsurları 2020 yılının son aylarındaki “me too” hareketi sırasında yazılmıştı.

Gündem aynı, üzerine söylenebilecek yeni bir şey çok yok. Onun için hafızası güçlü okuyuculara bu yazı “tanıdık” gelebilir; söylemiş olayım.

Taciz suçlamasıyla karşılaşan erkeklerin bir “cadı avına” kurban gittiklerini söyleyen Catherine Deneuve’ün, yanına 100 kadını da alarak yayınladığı manifestoda şöyle deniliyordu:

“Birisini ısrarla baştan çıkarmaya çalışmak suç değildir.”

Bir kez daha taciz ile flörtü birbirinden ayıran hassas çizgiyi tartışıyoruz.

Flört, cinsiyetler arasındaki ilişkinin en eğlenceli, çok heyecanlı bir evresidir.

Yürek atışlarınızı hızlandıracak ve uzun süre o hızda tutacak şey flört ile başlar. Yaşadığınızı hissedersiniz.

Yanıt aldığınızda kendinize güveniniz artar. Beğenildiğinizi, arzulandığınızı düşünürsünüz.

Ve o anda, ne kadar yanacağını hiç bilmediğiniz bir ateş için ilk kıvılcımı da çakmış olma ihtimalini hiç küçümseyemezsiniz.

Freud şöyle diyor:

“Hiçbir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez.”

Freud bunu hangi bağlamda söylüyor, az çok tahmin edebiliyorum.

Çünkü Freud’a göre haz veren, doyum sağlayan her nesnenin ve her durumun cinsel bir niteliği var.

“Adamım” Hermann Hesse ise “Başka nedenler bahane edilse de hayatta yapılan şeylerden pek çoğu kadınlar için yapılır” diye yazmıştı.

Başkalarını bilmem ama hayatım bunun için geçti diyebilirim.

Ne yaptıysam hep bir........

© T24