menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Prof. Dr. Barış Önol: En kötümser iklim değişikliği senaryosuna doğru ilerliyoruz

11 1
18.01.2025

Diğer

18 Ocak 2025

2024 yılı, küresel olarak kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu. Dünya Meteoroloji Örgütü, 2015-2024 döneminin ‘‘en sıcak 10 yıl’’ olduğunu açıkladı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ise 2024’ün Türkiye için de ‘‘en sıcak yıl’’ olduğunu duyurdu. Geride bıraktığımız senede, küresel sıcaklıklar ilk defa sanayi öncesi ortalamanın yaklaşık 1,55 derece üzerinde kaydedildi.

İstanbul Teknik Üniversitesi İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Önol ise Türkiye’nin - ve özellikle Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinin - dünya ortalamasından da daha fazla ısındığına dikkat çekiyor. ‘‘Bu sene Akdeniz Bölgesi’nde sıcaklıklar, normallerin üç derece üzerindeydi. Bu çok yüksek bir fark,’’ diyen Önol, son buzul devrindeki küresel sıcaklık ortalamasının, 1850lere kıyasla üç derece düşük olduğunu örnek gösteriyor.

‘‘La Niña etkisi bitip El Niño etkisi başladığında, yani doğal değişkenlikle Pasifik’teki deniz suyu sıcaklıkları artarak ciddi seviyelere ulaştığında, bunun küresel olarak sıcaklıkları artıracağını ve rekor sıcaklıklar anlamına geleceğini biliyorduk,’’ diyen Önol, buna rağmen karşıya kalınan tablonun tüm öngörüleri aştığını vurguluyor.

Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanlarının, neler olup bittiğini anlamaya çalıştığını aktaran Önol’a göre, ‘‘en kötümser iklim değişikliği senaryosunun da en üst sınırına yakın bir gelecekle karşı karşıya olabiliriz.’’

Sıcak hava dalgaları veya aşırı yağışlar gibi ekstrem hava olaylarını engelleme şansımız olmadığını vurgulayan Önol, ‘‘bu etkileri nasıl daha az zararla atlatabileceğimize dair çalışmalar yapmamız lazım,’’ diyor. Yapılması gereken hazırlıklar; aşırı yağışlar, aşırı sıcaklık, uzun dönemli kuraklık gibi aşırı hava olaylarına çok daha detaylı bir şekilde hazırlanmayı da içeriyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Önol’un konuyla ilgili değerlendirmelerini aşağıda paylaşıyoruz:

‘‘2024 bütün dünyada en sıcak yıl oldu ve 1.5 derece sınırına ilk defa ulaşıldı. Fakat Avrupa, dünya ortalamasının biraz daha üzerinde ısınıyor; dolayısıyla Avrupa’da bir buçuk derecenin de aşıldığını söyleyebiliriz. Avrupa’nın doğusu ve Türkiye ise Batı Avrupa’ya göre de biraz daha sıcaktı. Türkiye’de özellikle Akdeniz Bölgesi, İç Anadolu ve genel olarak ülkenin batısı, ülkenin geri kalanından daha sıcak.

Zaten gelecek projeksiyonları da batı bölgelerimizin ısınmadan daha fazla etkileneceğini ortaya koyuyor. Karadeniz Bölgesi nispeten daha az etkilenecek, ancak sıcaklıklar ve kuraklık, batı bölgelerimizi ve özellikle Akdeniz Bölgesi’ni daha fazla etkileyecek. Bu sene de göller bölgesi ve Akdeniz Bölgesi’nde sıcaklıklar, normallerin üç derece üzerindeydi. Bu, çok yüksek bir değer.’’

‘‘Bu fark, mevsimlik olsa veya spesifik olarak bir kış veya yaz ayına dair olsa - yine çok yüksek olsa da - ‘olabilir’ deriz. Bir mevsim çok soğuk veya çok sıcak geçebilir. Ama bütün yılın ortalaması için yıllık sıcaklık anomalisinin 3 derecenin üzerinde olması çok büyük bir değer.

Şöyle bir örnekle açıklayabiliriz: Bundan 20 bin yıl önce yaşanan son buzul çağı küresel sıcaklık ortalamasına bakıldığında, endüstri devrimi öncesi kabul edilen 1850-1900 yılları ortalamasından yaklaşık 3 derece daha soğuktu. Dolayısıyla ‘3 derece daha sıcak’ dediğimizde, bu denli ciddi bir değişimden söz ediyoruz.

Tabii ki bu 3 derecelik farkı küresel olarak yaşamak ile bölgesel olarak yaşamak aynı şey değil. Yine de yıllık anomalinin 2-3 dereceleri bulması, çok ciddi bir durum. Sıcaklık artışının daha da şiddetlendiğini gösteren, korkutucu bir gelişme.’’

‘‘Bundan birkaç sene önce, La Niña etkisi vardı. La Niña, Pasifik Okyanusu’nda çok büyük bir alanda, deniz suyu sıcaklıklarının normallere göre çok daha soğuk olması demek. Bu da küresel ortalamayı etkileyerek aşağıya çekiyor. Bu nedenle bu yıllarda küresel sıcaklık ortalamaları, yıllık olarak düşündüğümüzde biraz daha düşük çıktı. Ama neye göre? Rekor sıcaklıklara göre. Yoksa La Niña’ya rağmen 2020’den sonraki yıllar da küresel olarak en sıcak 10 yıl arasında yer alıyor.

La Niña etkisi bitip El Niño etkisi başladığında, yani doğal değişkenlikle........

© T24