menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Marmara'da gemicilik kaynaklı hava kirliliği yüzde 80'e kadar azaltılabilir

32 0
02.05.2024

Diğer

02 Mayıs 2024

Doç. Dr. Levent Bilgili

Dünyanın en önemli ticaret rotaları arasında bulunan Çanakkale ve İstanbul boğazlarından her sene 50 bine yakın gemi geçiyor. Ancak bu gemiler, yaktıkları ağır fosil yakıtlar nedeniyle Marmara Bölgesi'nde yüksek seviyelerde kaydedilen hava kirliliğinin önemli sebepleri arasında. İstanbul Boğazı ve çevresinde, çeşitli ulaşım türlerinden kaynaklanan toplam emisyonların yaklaşık yüzde 10'unun gemi kaynaklı olduğu düşünülüyor.

Gemi faaliyetleri nedeniyle açığa çıkan kükürt ve azot oksitler ile parçacıklı maddelerin, solunum ve dolaşım sistemi hastalıklarının yanı sıra erken yaşta ölümlere sebep olduğu biliniyor. Bu kirliliği büyük ölçüde azaltmanın yolu ise Türk Boğazlar Sistemi'ni "Emisyon Kontrol Alanı'' ilan etmek. Emisyon Kontrol Alanı, devletlerin önerisi ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)'nun onayıyla kabul edilen özel bir deniz alanıdır. Bir deniz bölgesi emisyon kontrol alanı ilan edildiğinde, o bölgeden geçen gemilerin kullandığı yakıtlar ve motorları denetlenerek, neden olabilecekleri kükürt ve azot oksit emisyonları sınırlandırılır. Bu alanların dışında seyreden gemilerin kullandığı yakıtlarda, kütlece yüzde 0,5 oranında kükürt bulunabilirken, bu alanlara giren gemilerde bu oran yüzde 0,1 olmak zorundadır. Buna ek olarak, azot oksitlerin de belli bir seviyenin altında bulunması gerekir. Bu şartları sağlayamayan gemiler, emisyon kontrol alanlarına giremez.

Marmara Bölgesi ve burada yaşayan 25 milyonluk nüfus, kirleticilere uygulanacak bu gibi bir sınırlamadan büyük ölçüde yarar sağlayabilir. 2022 yılında yayınlanan ve Türk Boğazlar Sistemi'ni emisyon kontrol alanı ilan etmenin hava kirliliğine etkisinin hesaplandığı, yazarı olduğum makaleye göre, bölgeden geçen gemilerin daha temiz yakıtlar kullanması, kirlilikte yüzde 80'e varan azalma sağlayabilir.

Marmara Denizi ve Türk Boğazları -veya bir bütün olarak Türk Boğazlar Sistemi- Karadeniz'i ve Karadeniz'e kıyısı olan ülkeleri dış dünyaya bağlayan yegane su yolu. Ayrıca yaklaşık 25 milyon insana ve büyük bir sanayi altyapısına ev sahipliği yapıyor. Nüfus yoğunluğu ve endüstriyel üretim nedeniyle bölgede oluşan hava kirliliğinin bir diğer önemli sebebi ise, bu su yolundan her gün geçen onlarca geminin yaktığı yakıtlar.

İstanbul ve Çanakkale Boğazları'ndan günde yaklaşık 130, yılda ise 50 bine yakın gemi geçiyor. Bu yoğun gemi trafiğinin sebep olduğu emisyonlar ise Marmara Denizi çevresinde yaşayan herkes için büyük bir tehdit oluşturuyor. Nitekim dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 80'ini taşıyan gemiler, kullandıkları ağır fosil yakıtlar nedeniyle aynı zamanda büyük birer kirletici kaynağı.

Gemilerin kullandığı fosil yakıtların yakılması sonucunda açığa çıkan gazların başında karbondioksit, kükürt oksit, azot oksitler ve parçacıklı maddeler geliyor. Küresel ısınmanın başlıca sorumlusu olan karbondioksitin insan sağlığına doğrudan etkisi az. Öte yandan, ortaya çıkan diğer kirleticilerin, solunum ve dolaşım sistemi hastalıklarına yol açtığı biliniyor. Öyle ki bu emisyonların, her yıl 60 bin insanın erken yaşta ölümüne yol açtığı tahmin ediliyor. Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün (IMO) en güncel verilerine göre, dünyadaki toplam kükürt ve azot oksit emisyonlarının yüzde 24'ünden, parçacıklı maddelerin ise yüzde 9'undan gemiler sorumlu.

Yıldan yıla artan bu kirlilik; Türk Boğazları'nın yanı sıra Kuzey Atlantik, Kuzey Pasifik, Çin Denizi, Cebelitarık, Süveyş ve Panama kanalları gibi dünyanın önemli ticaret rotalarında yoğunlaşıyor. Azaltılması için Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün geliştirdiği kapsamlı önlemlerin başında ise dünyadaki bazı bölgelerin emisyon kontrol alanı ilan edilmesi geliyor. Halihazırda Emisyon Kontrol Alanı olarak onaylanmış olan Amerika Birleşik Devletleri - Kanada kıyıları ile Baltık Denizi'nde seyreden gemiler, daha düşük oranda kirletici üreten yakıtlar kullanmak zorundalar. Bunu yapmadıkları takdirde, bu sulara girişlerine izin verilmiyor. Çok başarılı sonuçlar veren bu uygulamada, doğru yakıt kullanıldığı takdirde kirleticiler neredeyse tamamen ortadan kaldırılabiliyor.

Avrupa Birliği de birçok limanında gemi emisyonları için etkin kısıtlamalar uyguluyor. Emisyon kontrol alanlarından bağımsız olarak tüm AB limanlarında, gemi yakıtlarında yüzde 0,1 kükürt sınırlaması geçerli. Ayrıca Akdeniz de 1 Mayıs 2025 itibariyle emisyon kontrol alanı ilan edilecek. 2022 yılında alınan bu karara ilişkin öneri, Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler tarafından Akdeniz Eylem Planı ve Barselona Sözleşmesi çerçevesinde 2021'de Türkiye'de........

© T24


Get it on Google Play