menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

1 Mayıs'tan Hıdırellez'e: Yitirilmemiş umutların ülkesi Türkiye

38 0
05.05.2024

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

05 Mayıs 2024

Ne tuhaf bir ülkeyiz. Her şey o kadar iç içe ki birbirinin üzerine basılmış fotoğraflar gibi karmaşık bir görüntümüz var. Sadece bu haftaya bakmak bile yeterli. İşte 1 Mayıs İşçi Bayramı. 1921'de bile, İstanbul'da, işgal kuvvetlerine göstere göstere dalgalandırılabilen kızıl bayrağın özgürlüğü, sonraki yıllarda "Bahar Bayramı" dayatmasıyla unutturulmak istendi. Yüzyılın çoğu seneleri, mayısın ilk günü kırların, çiçeklerin, neşe içinde yiyen, içen, eğlenen insanların imgesiyle geçiştirilmeye çalışıldı. Oysa, neşeli kırlar, uyanan doğa, diğer adıyla Hıdırellez İşçi Bayramı'nı izleyen altıncı günde kutlanıyordu zaten yüzyıllardır. Ve 1972'de, aynı gün bütün Balkanlar'da, Trakya'da, Ege'de, Marmara'da gün doğmadan Hıdırellez ateşlerinin yakıldığı saatlerde ne yazık ki Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idam ediliyorlardı. Öyle bir hafta bu!

Deniz Gezmiş, idam sehpasına çıkmadan, son isteğinin Rodrigo'nun gitar konçertosunu dinlemek olduğunu söylemişti. İspanyol besteci Joaquin Rodrigo Vidre bu ünlü konçertoyu, İspanya iç savaşında ölen altı yüz bin cumhuriyetçinin, devrimcinin anısına bestelemişti. Faşist Franco'nun halkına yaşattığı acıların yanı sıra, hayatı, direnci, umudu, coşkuyu anlatır. Umut ve coşku Hıdırellez'in de ana temasıdır. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının mücadelesini unutmadan, Hıdırellez'i selamlayalım istedim bu hafta, umudun ve coşkunun peşinde.

Hıdırellez, 6 Mayıs'ta, yoğunlukla bütün Balkanlar'da, Trakya'da, Ege ve Marmara'da kutlanır. Hayatın yeniden doğuşu, umudun yeşermesi, coşkunun doğadan insanın kalbine akması demektir Hıdırellez. Kardeş Türküler grubunun solisti, neşeli Rumeli türkülerinin başarılı yorumcusu Fehmiye Çelik, aynı zamanda bir Balkan kültürü ve müziği araştırmacısıdır. Hıdırellez'i onunla konuştuk.

Bir tür yeniden canlanma diyebileceğimiz bu kutlamaların geçmişten beri çok yaygın olduğunu belirtiyor Fehmiye Çelik:

"Bahar bayramı diyebileceğimiz Hıdırellez, sadece bir baharın gelişini kutlama değil. Balkanlar'dan Karadeniz'e, Mezopotamya'dan Kafkaslar'a ve Orta Asya'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada çok derin kökleri olan bir kültürün yansıması. Nevrozla başlayıp Hıdırellez'in kutlandığı 6 Mayıs'ta doruğa çıkan bir tarihsel ritüel."

Hıdırellez kutlamalarının çok doğal bir kültürel geçişkenlik taşıdığını biliyoruz. Örneğin Karadeniz'de, aynı gün, aynı saatlerde Hıristiyanlar kiliselerin bahçesinde kiraz ağaçlarına şarkılar söyleyip yeşili kutsarken, Müslümanlar da denizde yedi dalgadan geçip dilek dilerlermiş. Fehmiye Çelik, efsanelerde de bu buluşmanın olduğunu söylüyor:

"Hıdırellez'e adını veren Hızır ve İlyas'ın anlamı da ilginç. Hıdır, 'hızır'dan gelir ve Arapçada 'yeşil adam' anlamındadır. Dirilişi anlatır Hızır ve İlyas. Bahar, yeşillik hep diriliş, yeniden doğuş kavramıyla ilişkilendirilmiş. Paskalya'nın, yani İsa'nın dirilişinin de bu aylara denk gelmesi tesadüf olabilir mi? Aya Yorgi efsanesini hatırlayalım. Büyükada'da kutlamalar yapılır, dilekler tutulur, tıpkı Hıdırellez gecesi gibi. Bu da 23 Nisan'dadır; yine aynı aylar. Daha da ilginci, tasvirlerde Hızır da beyaz atın üstündedir, Aya Yorgi de. Söylemek gerekir ki coğrafi sınır vardır ama kültürel........

© T24


Get it on Google Play