menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Godot’yu mu beklemek zor, Papa Leo’yu mu?

29 21
22.11.2025

Diğer

22 Kasım 2025

Papa XIV. Leo

Vatikan, Roma’nın göbeğinde surlarla gizlenmiş dünyanın en küçük şehir devleti.Y üzölçümü 1 km2’y, nüfusu 1000 kişiyi bulmuyor. Birleşmiş Milletler’e üye değil ama ayrı milli marşı, pasaportu var. Üstelik Vatikan pasaportu, Türk pasaportundan daha değerli, 155 ülkeye vizesiz giriş sağlayabiliyor.

Vatikan, uluslararası ilişkilerde kapsadığı coğrafi alanının büyüklüğünden çok daha fazla bir ağırlığa sahiptir. Vatikan Dışişleri Bakanlığındaki bilgi dağarcığı, “Benim” diyen istihbarat örgütünde yoktur. Büyük bir bölümü hâlâ gizli tutulan Vatikan arşivleri, tarihçiler için çok değerli bir kaynak teşkil eder. “Nuncio” adı verilen Papa’nın diplomatik temsilcileri, Katolik gelenekleri bulunan Hristiyan ülkelerde görev sürelerine bakılmaksızın kordiplomatiğin duayeni (en kıdemli büyükelçisi) sayılırlar.

Bu küçük ülkenin Devlet Başkanı ve Katolik Hristiyan aleminin Ruhani Lideri Papa XIV. Leo, önümüzdeki hafta, 27-30 Kasım tarihlerinde ilk yurt dışı gezisini gerçekleştirmek üzere Türkiye’ye gelecek. Papa XIV. Leo için üç bacaklı bir program hazırlanıyor. Ziyaret, diplomatik geleneklere uygun olarak Papa’nın Ankara temaslarıyla başlayıp İstanbul ve İznik’le devam ediyor.

Son 50 yıl içerisinde sırasıyla Papa VI Paul (1967), Papa II. John Paul (1979), Papa Benedict (2006) ve Papa Francis (2014) Türkiye’ye resmi ziyarette bulundular. Bu seferki ziyareti diğerlerinden farklı kılan en belirgin özellik, ziyaretin Hristiyan dünyasını ilgilendiren önemli kararların alındığı İznik Konsili’nin 1700. yıldönümüne rastlaması ve Papa XIV. Leo’nun Fener Rum Patriği Bartholomeus’la birlikte İznik’teki anma törenlerine iştirak edecek olması.

Önümüzdeki hafta gerçekleşecek Papa ziyaretine bazı kesimlerden farklı tepkiler geliyor. Avrasyacılar’ımızdan Papa XIV. Leo’nun İznik ziyaretini bir dini törenin ötesinde, “teolojik, jeopolitik, eskatolojik ve psikolojik boyutları olan çok katmanlı bir strateji” olarak nitelendirenler var. Korku senaryosu taraftarlarına göre, amaç Türkiye’yi bölerek İstanbul merkezli Vatikan tipi bir devlet kurmakmış. İstanbul, kanımca dünyanın en güzel şehri. Türk egemenliğine girdiği 1453’ten bu yana başta Yunanistan olmak üzere birçok ülkenin iştahını kabartmış olması gayet doğal ama bugüne kadar İstanbul’u almaya kimsenin gücü yetmedi. Osmanlı’nın en zayıf zamanından faydalanarak İstanbul’u işgale yeltenen, İngilizlerin yenilmez armadasına mensup gemileri, “geldikleri gibi geri gittiler.”

Son günlerde Papa XIV. Leo’nun yaklaşan Türkiye ziyareti vesile edilerek Fener Rum Patriği’nin ekümenik olup olmadığı tartışmasının yeniden gündeme taşındığı da dikkat çekiyor. Hatta Patriğe, muhatabı Fatih Kaymakamı’ndan fazla itibar gösterenleri emperyalist emellere hizmet etmekle suçlayanlar oldu. Bazıları da Atatürk’ün, 1922 yılındaki Patrikhane’nin Türkiye sınırları dışına taşınması gerektiğine ilişkin sözlerine atıfla, Atatürk’ü de bu tartışmanın bir parçası yapmaya çalışıyorlar. Unutmamak gerekir ki Atatürk askeri dehâsının yanı sıra aynı zamanda parlak bir diplomat özelliklerine sahipti. Bu sözleri sarf ettiği tarih,........

© T24