menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Duydum ki iflas etmişsin “Moskova fatihi” S. Bey

80 1
27.07.2025

Diğer

27 Temmuz 2025

Seninle yıllardır görüşmedik.

Görüşmemiz de şart değildi zaten.

Ama seyrek de olsa ortak tanıdıklardan haber aldığım oluyordu.

Sağlığının bozulduğunu, işlerinin kötü gittiğini, daha ciddi sağlık sorunlarını ve şirketinin çöküşün eşiğinde olduğunu duymuştum.

Dün iflas ettiğini ve moralinin çok kötü olduğunu öğrendim.

Elbette sevinmedim ama üzülmedim de.

Sen vaktiyle benim hayatımda farklı bir renk olmuştun.

Senin sayende birbirine yakın sanılan bazı özelliklerin aslında ne kadar farklı olduklarını anlamıştım.

Mesela dürüstlük ve açık sözlülük.

Sen hiç dürüst değildin, çıkarın olmadığında kimseye yardım etmezdin, bazen de durup dururken öylesine kötülük yaptığın ve bundan keyif aldığın oluyordu.

Ama akıllıydın. Ve şaşılacak kadar açık sözlüydün.

Hangi konuda ne düşündüğünü, neden öyle değil de böyle davrandığını kim ne der diye kaygılanmadan olduğu gibi açıklayabiliyordun.

Neden kötü olduğunu, kime nasıl kazık attığını senden benzeri olmayan mükemmel öykülerle dinlemiştim.

Başlangıçta – gençliğimin de etkisiyle – sana hayat ve dürüstlük dersleri vermeye çalışmıştım ama sen bunları çok kolay savuşturmuştun. Anlattığın rezillikler ile seni değil kendimi eğitme şansım olduğunu kısa sürede kavramıştım.

* * *

90’ların başındaydı. Sovyetler Birliği yıkılmıştı. Rusya’da büyük bir ekonomik ve ahlaki kriz vardı.

Benim hayatım da krizsiz geçmiyordu. Bir gazeteden atıldıktan kısa süre sonra bir televizyon kanalıyla anlaşmazlıklarım çıkıyordu. İşsiz kaldığım zamanlarda tercümanlık yaparak idare etmeye çalışıyordum.

O sıralarda benzersiz deneyimler kazandım. Birçok önemli Türk iş adamı ile tanıştım (gördüğüm iş insanlarının hemen hepsi erkekti, iş kadını yok denecek kadar azdı). Onların “bazı yönlerini” yakından tanıdım.

“Bazı yönler” derken ne kastettiğimi tahmin edebilirsiniz.

“Gerçek yüzlerini” de diyebilirdim.

Bu tablonun birkaç faktörü vardı.

Birincisi, seyahatler idi. İş seyahati bile olsa, her zamanki sıkıcı ortamlarından çıktıkları için yüzlerindeki maskeleri kolayca çıkarabiliyorlardı.

İkincisi, içki. Görece serbest ortam, Rus votkası ile sınırsız ve önceden asla öngörülemeyecek ufuklara uzanabiliyordu.

Üçüncüsü, kadın. Kadınlar. Rus kadınlar. Seyahat ve içkiden çok daha etkili bir faktördü bu. Hele hele seyahat ve içkiyle birleştiğinde “atom bombası” etkisi........

© T24