menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sadece kendine hassasiyet isteyenler, başka inançlara rahatça küfredenler ve katliamlar

41 1
03.07.2025

Diğer

03 Temmuz 2025

İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde yaşananlardan sonra özellikle sosyal medyada AKP sözcülüğü yapan, laik düzen nedeniyle zulüm gördüğünü sürekli söyleyen bir kesim çok mutlu. Sadece yazanları, konuşanları esas alarak mutluluğu hemen görebiliyoruz.

Aslında hakikati söylemek gerekirse, hemen herkesin bir gecede 180 derece dönebildiği bir ortamda, bu kadar net insan bulmak güç!

Açık açık şeriat düzeni istediğini söyleyen, bunu savunan ve bu konuda tutarlı davrananları gölge boksu yapan eyyamcı kesimden ayırmak lazım.

Ancak sürekli zulümden bahseden bu kesimin, başkasına yapılan zulme dair tek kelam etmemesi de zulümle dertlerinin ne olduğunu gösteriyor, özenle not etmek lazım.

* * *

Uzun yıllardır biliyoruz ki tekbir getiren bir kalabalığa, zaman zaman istisnaları olsa bile, polis dokunmaz.

Saraçhane eylemleri sırasında da farklı kentlerde, başlangıçta polisin kafa karışıklığı yaşamasının nedenlerinden biri gençlerin bir bölümünün tekbir getirmesi, bir bölümünün bozkurt işaretleri yapmasıydı. Alışmadıkları bir tablo vardı karşılarında.

Ancak kısa zamanda neyi ve kimi ayırt etmeleri gerektiğini öğrendiler.

Bu nedenle bir gece arayla, İstiklal Caddesi’ni eylem yasağına rağmen dolduran kalabalığa dokunulmazken, Saraçhane’ye gitmek isteyen gençlerin yine yerlerde süründürülüp, darp edilmelerine tanıklık ettik.

* * *

LeMan dergisinde yayımlanan karikatür nedense aniden gündeme geldi.

Karikatürü görmeyenler de kutsala saygısızlık edildiği söylemi üzerinden harekete geçti.

Ama asıl mobilize olan, binayı kuşatan kalabalık tanıdık!

LeMan, kutsala saygısızlık etmediğini açıkladı, kimileri “edilmiş olsa bile” diyerek bir katliam provasının olası sonuçlarını anımsattı ancak polis nedense oralı olmadı.

Bina taşlandı, binaya girildi…

Bir katliam yaşanmadıysa bunun nedeni binada kimsenin olmamasıydı.

Bu arada eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya büyük haksızlık edildiğini de fark ettik!

Soylu, uyuşturucu satıcılarıyla mücadele edilirken gerekirse bacaklarının kırılabileceğini söylemişti. İşkenceye izin anlamına geliyorsa da en azından söylem düzeyindeydi ifadeleri… Öyle umuyoruz.

Soylu’nun yerine gelen İçişleri Bakanı ise polise mukavemeti olmayan, kaçmayan, karikatürle ilgili sorumluluğu bile belirsiz LeMan........

© T24