menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kırıkhan’daki büyük skandal açığa çıktı: Yoğun bakım hastaları boğularak öldü, “doğal ölüm” belgesi düzenlendi

61 32
25.04.2024

Diğer

25 Nisan 2024

Deprem, Hatay’ın tamamını sallamıştı.

Binlerce ev yıkılmış, binlerce kişi ölmüştü ve depremden yara almadan kurtulan şanslılardan biri olan Murat Şafak’ın, o kadar da şanslı olmadığını anlamasına günler vardı.

Şafak, depremden 20 gün kadar önce babası İsmet Şafak’ı Kırıkhan Devlet Hastanesi’ne yatırmıştı. Ciğerleri su topluyordu ve bu nedenle yoğun bakımda tutulmasına karar verilmişti.

İsmet Şafak, ciğerlerinin güç toplayabilmesi için solunum cihazına bağlanmıştı.

Ancak gelen ziyaretçileriyle görüşebiliyor, çocuklarıyla sohbet edebiliyordu. Bilinci açıktı.

Olanları Murat Şafak anlatsın:

“Ben Reyhanlı’ya bağlı bir köyde yaşıyorum. Kendimize gelir gelmez, deprem gecesinin sabahı 08.30’da hastaneye, Kırıkhan’a gittim. Hasta bölümü, ziyaretçi bölümü tamamen kapalıydı. Bina sapasağlam ayaktaydı ama bu girişleri kapatmışlardı ve girişin yasak olduğunu söylediler. Arka tarafa geçtim, acil bölümüne geldim. Sadece acil bölümü açıktı. Depremden dolayı çok yoğundu. Kırıkhan Devlet Hastanesi ayakta kalan az sayıda hastaneden biri olduğundan, çok hasta getiriyorlardı. Hastamızı sorduk. Önce ‘Bilgi alamadık, bilmiyoruz’ dediler. Sonra yetkili biri geldi ve bekleyenlere, yoğun bakımdaki hastaların gemiyle Mersin’e götürüldüğü açıklaması yapıldı…

Üç gün sonra bir hemşire yakınımızı aradı. ‘Gelin, ölünüzü alın’ dediler. Yoğum bakım katına çıktık. Babam, bıraktığımız yatağında ölü vaziyette yatıyordu. Solunum cihazları devrilmiş, sadece babam değil, yatanların tamamı ölmüştü yataklarında. Bunu hastane çalışanları da biliyor. Babamı indirmek için şehir dışından gelen yakınlarımızı yukarıya çağırdım. Hepimiz şoktaydık. Götürüp defnettik.

Üç gün yoğun bakıma kimse girmemiş. Düşünün hastane açık, acil dışında hiçbir kata bakmamışlar. Doktorlar, hemşireler kaçıp gitmiş. Bir tek acil çalışıyor. Gerisi unutulmuş. Yaklaşık 20 kişilik bir yoğun bakımdı. Tamamı öldüler.”

Ancak bununla bitmiyor.

Şafak, babasının cenazesini 9 Şubat’ta almasına rağmen, ölüm belgesine ölüm tarihi olarak 6 Şubat yazıldı. Deprem günü.

Ancak bir farkla. Ölüm saatine, deprem saati yazılmadı. Depremden sonra kaderine terk edildiği için ölmemiş, doğal yollardan yoğun bakımda hayatını kaybetmiş gibi bir belge düzenlendi ve ölüm saatine 19.30 yazıldı.

Bu saatin neden yazıldığı sorulduğunda belgeye, “deprem sonrası gelişen çoklu organ yetmezliği” gibi garip bir ifade eklendi.

Resmi defin belgesi ise aylar sonra 23 Haziran’da verildi. Bu belgede de aynı ifadeler yer aldı.

Yoğun bakımda........

© T24


Get it on Google Play