menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kardeşinin cenazesine gidememek

41 1
19.07.2025

Diğer

19 Temmuz 2025

Sadece son 15 yılda tanık olduklarımızı düşündüğümüzde, gerçekten düşündüğümüzde, anlatmayı bırak, yaşaması bile güç olayların kalbimizde nasıl derin yarıklar bırakarak geçip gittiğini anlıyoruz.

Bir daha asla bir gün önceki insan olamayacağımızı bilerek, biraz da inatlaşan bir umutla, ölenlerin, kalanların, kırılanların, dökülenlerin hatırına ayakta tuttuğumuz dirençli bir umutla, nasıl da buruk, nasıl da boynu bükük yaşamaya devam ettiğimizi…

Kapısının önünde vurularak öldürülen annenin cenazesinin tam yedi gün yerlerde sürünmesinden, kokmasın diye küçük bedeni evin buzdolabında saklanan çocuğa…

Ergenekon’un kasası ilan edilen ve beş kuruş parası olmadan cezaevinde ölen, aklanma olanağı bile bulamayanların kimsesiz cenazelerine…

İtibarsızlığa dayanamayacağını düşünerek yaşamına son verenlerden, evinde otururken başından vurulanlara…

Dört Ayaklı Minare’nin gölgesinde barış isterken öldürülen baro başkanından, oyun oynarken başından vurularak öldürülen çocuklara kadar…

* * *

Şimdi de başka biçimde cezalandırmalara tanık oluyoruz.

Tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, ağır sağlık tablosuna, atlattığı ve nüksetmesi yüksek ihtimal olan hastalığına rağmen kent kent, hastane hastane gezdiriliyor.

Cezaevinde tutulması neyi sağlıyor, savcılar, farklı biçimde elde edemedikleri hangi kanıtı tutuklu yargılamayla elde edebiliyor, yanıtı yok.

Eşinin riskli doğumunda yanında bulunmak için mazeret izni isteyen İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten’e yanıt verilmedi. Birkaç saatlik iznin ne mahsuru olacağı günlerdir açıklanmış değil.

Garip bir sürecin sonunda tutuklanan menajer Ayşe Barım, cezaevinde defalarca baygın halde bulunmasına ve sağlık raporlarına rağmen aylardır tahliye edilmedi.

AİHM kararlarına ve anayasanın açık hükmüne rağmen Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Can Atalay, diğer Kobani ile Gezi davası sanıkları ve hükümlüleri cezaevinde…

Her birinin ama her birinin anlamını biliyoruz. Hakikati herkes biliyor.

* * *

Anayasa Mahkemesi’nin bir kararı var.

Tam olarak neyi yaşadığımızı, nasıl yaşadığımızı gösteren, nafile bir karar. Sonuçları nedeniyle, telafisi olanaksız zararların giderilemeyeceğini, yaraların kapatılamayacağını göstermesi nedeniyle önemli.

Ebru Timtik, adaletsiz uygulamaları deşifre etmek, değiştirebilmek için başladığı ölüm orucu eylemi sonunda hayatını kaybetti.

Yaşamı boyunca adalet için mücadele eden avukatlardan biriydi.

Kardeşi Barkın Timtik, Ebru Timtik’in cenazesine........

© T24