İnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı, tek cümleyle konu kapatıldı
Diğer
31 Temmuz 2025
“Devrim, reform, dev adım…”
Türk Ceza Kanunu’na “insanlığa karşı suç” tanımı konulduğunda da bu kavramlar sıkça kullanıldı. Bundan sonra Türkiye, insanlığa karşı işlenen suçları cezalandıracaktı…
Ne diyor ilgili TCK maddesinde:
“Aşağıdaki fiillerin, siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi, insanlığa karşı suç oluşturur…”
Hangi fiiller peki?
Öldürme, yaralama, işkence, eziyet, köleleştirme… Böyle devam ediyor.
Düzenlemenin en önemli fıkralarından biri de bu suçlarda zamanaşımının söz konusu olmaması…
Bunlar aklımızda bulunsun…
***
IŞİD’in Türkiye’de yaptığı eylemler ortada.
Sistematik biçimde kimi hedef aldığı, nasıl çalıştığı da biliniyor.
Suruç ve Ankara Gar katliamlarına bakmak yeterli.
IŞİD’in Türkiye hücresinin planları, hedefleri, açık biçimde tam da TCK’daki, “toplumun bir kesimine karşı siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle” eylem yapıldığını gösteriyor.
Ankara Gar Katliamı, bugün iktidar yokmuş gibi davransa da farklı siyasi görüşlere sahip insanlar sahiplenmese de cumhuriyet tarihinin en büyük terör eylemi.
IŞİD’li iki canlı bombanın binlerce kişi içerisinde kendilerini patlamasıyla gerçekleşen eylemin üzerinden yıllar geçti.
Hızla geçen yıllar, kırmızı bültenle aranan asli failler gösteriyor ki dosyada zamanaşımı riski de var.
Şimdiden 10 yılı geride bıraktık.
***
Cumhuriyet tarihinde ilk kez Ankara Başsavcılığı, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı dosyasında sanıklara “insanlığa karşı suç” suçlamasını yöneltti.
Bu nedenle yargının, derece mahkemelerinin yapacağı değerlendirme önemliydi.
Yerel mahkeme, bu suçtan beraat kararı verirken tam da Türkiye’ye özgü bir değerlendirme yaptı. Beraat kararını şöyle gerekçelendirdi:
“Yukarıda insanlığa karşı suçla ilgili olarak açıklanan uluslararası hukuk normları ve TCK hükümleri birlikte değerlendirildiğinde DEAŞ silahlı terör örgütünün radikal selefi görüşler doğrultusunda teokratik nitelikte bir devlet kurma amacında olduğu… Türkiye'deki laik, demokratik, Anayasal düzeni kabul etmeyerek cebir, şiddet ve terör yöntemleri kullanmak suretiyle Anayasal düzeni değiştirmeyi hedeflediği, bu kapsamda DEAŞ silahlı terör örgütünün temel hedefinin terör saldırılarıyla ülkemizde bir iç kargaşa ve savaş ortamı yaratarak kaos ortamından yararlanarak örgüt........© T24
